Takdiri cezalar İslam ceza hukuku pratiğinin büyük kısmını teşkil eder. Bu tip cezaların takdiri niteliği vurgulanarak farklı görüşler ileri sürülmüştür. Takdiri cezaların belirlenmesi sürecindeki takdir hakkının sınırsız olmadığını ileri sürenlerle keyfiliğin varlığını ileri süren yazarlar arasındaki gerilimin çözüm noktası ise siyaset-i şer'iyye kavramıdır. Bu çalışma kapsamında takdiri cezaların özelliklerinin klasik literatür ve onun etkisinde gelişen modern eserlerdeki tasnifle incelenmesinin yerine, siyaset-i şer'iyye eserlerindeki takdiri cezalarla ilgili konuların gündeme getirilmesi amaçlanmıştır. İlk bölüm klasik ve modern literatüre bağlı olarak takdiri cezalarla ilgili temel konuları ihtiva etmektedir. Sonraki bölümde ise siyaset-i şeriyye kavramı, bu kavramın takdir cezalarıyla ilişkisi ve siyaset-i şeriyye kapsamında takdir hakkının nasıl yorumlanması gerektiği gibi konular incelenmiştir. Takdiri cezaları uygulamaya yetkili makam, bu cezaların esas özelliği olan takdirilik ve takdir hakkının sınırı meselesi ilgili bölümün en can alıcı başlıklarındandır. Bir hukuk tarihi çalışması olan bu eserin son bölümü takdiri cezaların pratiğine odaklanma amacı taşımaktadır. Bu sebeple, son bölümde, 17. yüzyıl Osmanlı pratiğinden uygulama örnekleri önceki bölümlerdeki başlıklandırmaya bağlı kalınarak incelenmiştir.
Takdiri cezalar İslam ceza hukuku pratiğinin büyük kısmını teşkil eder. Bu tip cezaların takdiri niteliği vurgulanarak farklı görüşler ileri sürülmüştür. Takdiri cezaların belirlenmesi sürecindeki takdir hakkının sınırsız olmadığını ileri sürenlerle keyfiliğin varlığını ileri süren yazarlar arasındaki gerilimin çözüm noktası ise siyaset-i şer'iyye kavramıdır. Bu çalışma kapsamında takdiri cezaların özelliklerinin klasik literatür ve onun etkisinde gelişen modern eserlerdeki tasnifle incelenmesinin yerine, siyaset-i şer'iyye eserlerindeki takdiri cezalarla ilgili konuların gündeme getirilmesi amaçlanmıştır. İlk bölüm klasik ve modern literatüre bağlı olarak takdiri cezalarla ilgili temel konuları ihtiva etmektedir. Sonraki bölümde ise siyaset-i şeriyye kavramı, bu kavramın takdir cezalarıyla ilişkisi ve siyaset-i şeriyye kapsamında takdir hakkının nasıl yorumlanması gerektiği gibi konular incelenmiştir. Takdiri cezaları uygulamaya yetkili makam, bu cezaların esas özelliği olan takdirilik ve takdir hakkının sınırı meselesi ilgili bölümün en can alıcı başlıklarındandır. Bir hukuk tarihi çalışması olan bu eserin son bölümü takdiri cezaların pratiğine odaklanma amacı taşımaktadır. Bu sebeple, son bölümde, 17. yüzyıl Osmanlı pratiğinden uygulama örnekleri önceki bölümlerdeki başlıklandırmaya bağlı kalınarak incelenmiştir.