Tanrı gerçek bir değişime konu olabilir mi? Bu soruya verilen cevapların başında, Tanrı’nın herhangi bir yönden değişime konu olamayacağını ifade eden İlahi Değişmezlik tezi gelmektedir. Değişmezlik, geleneksel teist düşüncede farklı gerekçelerden hareketle birçok düşünür tarafından Tanrı hakkındaki temel öğretilerden biri olarak kabul görmüştür. Ancak bu öğreti, günümüz analitik din felsefesi literatüründe, özellikle “değişim içerisindeki âlemle aktif bir ilişkiye sahip bir varlığın nasıl değişmeden kalabildiği” probleminden ötürü çok yoğun eleştiri almakta ve bunun bir tanrı tasavvuru açısından gerekli olmadığı dile getirilmektedir. Değişmezliğin mahiyeti, gerekçeleri ve karşılaştığı problemlerin ortaya konduğu bu çalışmada, temel olarak bu öğretinin felsefi açıdan sağlam ve güçlü bir tanrı tasavvuru açısından üstü kolayca çizilebilecek bir öğreti olmadığı görüşü temellendirilmeye çalışılmaktadır.
Tanrı gerçek bir değişime konu olabilir mi? Bu soruya verilen cevapların başında, Tanrı’nın herhangi bir yönden değişime konu olamayacağını ifade eden İlahi Değişmezlik tezi gelmektedir. Değişmezlik, geleneksel teist düşüncede farklı gerekçelerden hareketle birçok düşünür tarafından Tanrı hakkındaki temel öğretilerden biri olarak kabul görmüştür. Ancak bu öğreti, günümüz analitik din felsefesi literatüründe, özellikle “değişim içerisindeki âlemle aktif bir ilişkiye sahip bir varlığın nasıl değişmeden kalabildiği” probleminden ötürü çok yoğun eleştiri almakta ve bunun bir tanrı tasavvuru açısından gerekli olmadığı dile getirilmektedir. Değişmezliğin mahiyeti, gerekçeleri ve karşılaştığı problemlerin ortaya konduğu bu çalışmada, temel olarak bu öğretinin felsefi açıdan sağlam ve güçlü bir tanrı tasavvuru açısından üstü kolayca çizilebilecek bir öğreti olmadığı görüşü temellendirilmeye çalışılmaktadır.