Türk dilinin önemle üzerinde durulması gereken konularından biri de hâl kavramı ve hâl ekleridir. Gerek hâl kavramının tanımı ve terminolojisi, gerekse hâl eklerinin sayısı konusundaki farklı değerlendirmeler konunun önemini açıkça ortaya koymaktadır.
Hâl ekleri konusunu Türk dilinin tarihî seyri içinde ele alıp incelemek gerekir. Böylece, Türk dilinin tarihî gelişiminde, meseleyi bütün olarak irdeleyip, lehçeler arasındaki ilgi ve devamlılıkla genel bir değerlendirmeye varmak mümkün olacaktır.
Bu görüşten hareketle çalışmanın sınırını Kök. (VIII. yy.), Uyg., Kar., EAT, Hzm., Kıp., Çağ. (XVIII. yy.) dönemleri oluşturmuştur.
Tarihî Türk lehçeleriyle ilgili sınır çizildikten sonra çalışmada, hangi hâl eklerine yer verileceği hususu önemlidir. Araştırmalar sonucunda yalın hâl, ilgi hâli, yükleme hâli, yönelme hâli, bulunma hâli, çıkma hâli, vasıta hâli, eşitlik hâli, yön gösterme hâli olmak üzere dokuz hâl ekinde karar kılınmıştır.
Türk dilinin önemle üzerinde durulması gereken konularından biri de hâl kavramı ve hâl ekleridir. Gerek hâl kavramının tanımı ve terminolojisi, gerekse hâl eklerinin sayısı konusundaki farklı değerlendirmeler konunun önemini açıkça ortaya koymaktadır.
Hâl ekleri konusunu Türk dilinin tarihî seyri içinde ele alıp incelemek gerekir. Böylece, Türk dilinin tarihî gelişiminde, meseleyi bütün olarak irdeleyip, lehçeler arasındaki ilgi ve devamlılıkla genel bir değerlendirmeye varmak mümkün olacaktır.
Bu görüşten hareketle çalışmanın sınırını Kök. (VIII. yy.), Uyg., Kar., EAT, Hzm., Kıp., Çağ. (XVIII. yy.) dönemleri oluşturmuştur.
Tarihî Türk lehçeleriyle ilgili sınır çizildikten sonra çalışmada, hangi hâl eklerine yer verileceği hususu önemlidir. Araştırmalar sonucunda yalın hâl, ilgi hâli, yükleme hâli, yönelme hâli, bulunma hâli, çıkma hâli, vasıta hâli, eşitlik hâli, yön gösterme hâli olmak üzere dokuz hâl ekinde karar kılınmıştır.