Umut Özkırımlı ile Spyros Sofos'un bu çalışması, Yunanistan ve Türkiye'deki milliyetçilikler üzerine her iki ülkenin resmi tarihyazımını sorgulayan, karşılaştırmalı okuma yapmamıza imkân veren ortak bir kavramsal-kuramsal çerçeve sunuyor. Kitap öncelikle her iki ülkenin tarihine ilişkin literatürü eleştirel bir gözle incelerken, milliyetçi projelerin doğuşu ile gelişimini karşılaştırmalı bir analizle ele alıyor. Ardından Yunan ve Türk milliyetçiliğine özgü mit ve kavramları yorumlarken, bu milliyetçiliklerin aralarındaki benzerlikleri ve simbiyotik ilişkileri dikkate alarak, her iki ülkenin milliyetçi tahayyüllerinin kendilerine özgü özelliklerini vurgulayarak, ulus inşa etme süreçleri üzerine değerlendirmelerde bulunuyor. Yazarlar bunu yaparken, "Yunan" ya da "Türk" milletinin, tarihi süreç içinde değişimlere direnerek "özünü korumuş" resmi anlatılara, "ezeli" ve "ebedi" kimliklere, yüceltici, abartılı söylemlerine eleştirel bir gözle bakarak, objektif ölçütler getiriyor. Tarihin Cenderesinde bu yanıyla, aralarındaki benzerlikleri ve ilişkileri göz ardı etmeden bu iki milliyetçiliğin ayırt edici ve kendilerine özgü yönlerine vurgu yapıp, birbirlerini "ötekileştiren" tarihi ve siyasi süreçler hakkında ayrıntılı bilgiler sunmaktadır.
Umut Özkırımlı ile Spyros Sofos'un bu çalışması, Yunanistan ve Türkiye'deki milliyetçilikler üzerine her iki ülkenin resmi tarihyazımını sorgulayan, karşılaştırmalı okuma yapmamıza imkân veren ortak bir kavramsal-kuramsal çerçeve sunuyor. Kitap öncelikle her iki ülkenin tarihine ilişkin literatürü eleştirel bir gözle incelerken, milliyetçi projelerin doğuşu ile gelişimini karşılaştırmalı bir analizle ele alıyor. Ardından Yunan ve Türk milliyetçiliğine özgü mit ve kavramları yorumlarken, bu milliyetçiliklerin aralarındaki benzerlikleri ve simbiyotik ilişkileri dikkate alarak, her iki ülkenin milliyetçi tahayyüllerinin kendilerine özgü özelliklerini vurgulayarak, ulus inşa etme süreçleri üzerine değerlendirmelerde bulunuyor. Yazarlar bunu yaparken, "Yunan" ya da "Türk" milletinin, tarihi süreç içinde değişimlere direnerek "özünü korumuş" resmi anlatılara, "ezeli" ve "ebedi" kimliklere, yüceltici, abartılı söylemlerine eleştirel bir gözle bakarak, objektif ölçütler getiriyor. Tarihin Cenderesinde bu yanıyla, aralarındaki benzerlikleri ve ilişkileri göz ardı etmeden bu iki milliyetçiliğin ayırt edici ve kendilerine özgü yönlerine vurgu yapıp, birbirlerini "ötekileştiren" tarihi ve siyasi süreçler hakkında ayrıntılı bilgiler sunmaktadır.