Hatırat türüne dair eserlerin bilhassa II. Mahmut devrinden itibaren göze çarpacak şekilde çoğaldığı görülmektedir. Bu türden eserlerin ilmi çalışmalar için ne kadar önemli olduğu da açıktır. Çünkü resmi kaynakların vermediği ve veremeyeceği bilgileri ihtiva etmektedir. Resmi kaynakların bir bakıma resmiyet kisvesi altında bulunan bilgilerine karşılık hatıratlarda mümkün olduğu nisbette ve derecede çıplak gerçekler bulunmaktadır. Bu çerçevede sadece siyasi alanda değil tarihten iktisat tarihine içtimai tarihten zihniyet tarihine kadar çok değişik sahalarda kıymetli bilgiler barındırmaktadır.
Hatırat türüne dair eserlerin bilhassa II. Mahmut devrinden itibaren göze çarpacak şekilde çoğaldığı görülmektedir. Bu türden eserlerin ilmi çalışmalar için ne kadar önemli olduğu da açıktır. Çünkü resmi kaynakların vermediği ve veremeyeceği bilgileri ihtiva etmektedir. Resmi kaynakların bir bakıma resmiyet kisvesi altında bulunan bilgilerine karşılık hatıratlarda mümkün olduğu nisbette ve derecede çıplak gerçekler bulunmaktadır. Bu çerçevede sadece siyasi alanda değil tarihten iktisat tarihine içtimai tarihten zihniyet tarihine kadar çok değişik sahalarda kıymetli bilgiler barındırmaktadır.