Tarihin Kısa Tarihi –Antikiteden Günümüze Küresel Tarihyazımı–
Daniel Woolf'un Tarihin Kısa Tarihi kitabı, hem mekân hem de zaman açısından geniş kapsamlı olmasının yanı sıra açık, dengeli ve erişilebilir bir yapıya sahiptir. Bu kitap, insanların çeşitli yaklaşımlarını keşfetmek isteyen herkes tarafından keyifle okunabilir.
Peter Burke
Daniel Woolf, Batı geleneğinin zenginliğini aktarırken gerçekten küresel bir tarihyazımı incelemesi ortaya koymuştur. Bütün bunları bu kadar açık ve özlü bir çalışmada iletmek kayda değer bir başarıdır.
John Tosh
Bugüne dek her coğrafyayı, mekânı, insanı, kısaca gökyüzünün altındaki her şeyi konu edinen tarihi okuma biçimlerinin bir iktidar mücadelesi olduğu gün gibi aşikâr. Muzafferin kavram setleriyle toplumların tarihini kesip biçen anlatılar yerine her toplumun kendi entelektüel hayatını dünyayla birlikte okuma gerekliliği, bugünün mücadele alanları için de önem taşıyor.
Sabit gibi görünen geçmişin aslında nasıl her bakışta yeniden üretildiğini gözler önüne seren bu kitap, Antikiteden günümüze tarihe sorulan soruların çeşitliliğini bizlere aktarıyor. Üstelik her bölümün sonunda yer alan kronoloji çizelgesinin yanı sıra konuları anlamayı ve üzerine düşünmeyi sağlayan sorularla hem tarihin mahiyetini hem de tarihî olayları öğrenmenin yollarını sunuyor. Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika’daki tarihsel olaylar ile tarihin geçirdiği dönüşümleri bir arada düşünme fırsatı sağlayan bu kitap, tarihçilik zanaatında kültürlerarası temasın önemini de vurguluyor.
Daniel Woolf'un Tarihin Kısa Tarihi kitabı, hem mekân hem de zaman açısından geniş kapsamlı olmasının yanı sıra açık, dengeli ve erişilebilir bir yapıya sahiptir. Bu kitap, insanların çeşitli yaklaşımlarını keşfetmek isteyen herkes tarafından keyifle okunabilir.
Peter Burke
Daniel Woolf, Batı geleneğinin zenginliğini aktarırken gerçekten küresel bir tarihyazımı incelemesi ortaya koymuştur. Bütün bunları bu kadar açık ve özlü bir çalışmada iletmek kayda değer bir başarıdır.
John Tosh
Bugüne dek her coğrafyayı, mekânı, insanı, kısaca gökyüzünün altındaki her şeyi konu edinen tarihi okuma biçimlerinin bir iktidar mücadelesi olduğu gün gibi aşikâr. Muzafferin kavram setleriyle toplumların tarihini kesip biçen anlatılar yerine her toplumun kendi entelektüel hayatını dünyayla birlikte okuma gerekliliği, bugünün mücadele alanları için de önem taşıyor.
Sabit gibi görünen geçmişin aslında nasıl her bakışta yeniden üretildiğini gözler önüne seren bu kitap, Antikiteden günümüze tarihe sorulan soruların çeşitliliğini bizlere aktarıyor. Üstelik her bölümün sonunda yer alan kronoloji çizelgesinin yanı sıra konuları anlamayı ve üzerine düşünmeyi sağlayan sorularla hem tarihin mahiyetini hem de tarihî olayları öğrenmenin yollarını sunuyor. Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika’daki tarihsel olaylar ile tarihin geçirdiği dönüşümleri bir arada düşünme fırsatı sağlayan bu kitap, tarihçilik zanaatında kültürlerarası temasın önemini de vurguluyor.