Kapitalizmin aç gözlülüğüne dar gelen, toplumsal-sınıfsal fay hatları hızla çoğalan ve eşitsizlikleri derinleşen dünyamızın doludizgin yeni çatışmalara doğru sürüklendiği aşikâr... Öncekilerden daha çaplı olması muhtemel, hatta kaçınılmaz olan bir yıkımın ve zincirleme felaketlerin nasıl ve hangi caydırıcı karşı koyuşlarla engellenebileceği sorunsalı ise aynı aşikârlıkla yanıt bekleyen bir insanlık halidir...
Kapitalizmin yarattığı onulmaz sorunlara teknoloji tanrısıyla veya yapay zekâ “Mehdilikleriyle” kalıcı çözümler üretebileceğini sanma naifliği ya da gezegenin başına bela bir sistemin içinde kalınarak çözümler bulunabileceği ham hayalinin sosyal pratikte bir karşılığı olsaydı fena olmazdı! ...
Öte yandan, mevcut jeopolitik, ekolojik ve sosyo-ekonomik yıkım bilançosunun, dahası yeni tehdit ve risklerin yegâne sorumlusu olan dünya kapitalizmine karşı alternatif bir gelecek tahayyülüyle mücadele eden toplumsal dinamiklerin önünde de mucizevi çözümler yok maalesef. Buna karşın tarihin, insanlığın ve toplumsal gelişim yasalarının seyri, bizi umutsuzluktan uzaklaştırıyor...
Bu nedenledir ki, toplumsal/sınıfsal dinamikler arasında-yerel veya evrensel ölçekte-süregelen mücadelelerin izdüşümlerine, içerdiği öze, taşıdığı değiştirme motivasyonuna dün-bugün-yarın diyalektiği bağlamında yeniden bakmayı elzem kılıyor... Elinizdeki kitapta bunu kendine dert edinmiş makaleler toplamına yer veriliyor.
En azından kolektif hafızamıza bir katkısı olabileceği umut ve dileğiyle...
Kapitalizmin aç gözlülüğüne dar gelen, toplumsal-sınıfsal fay hatları hızla çoğalan ve eşitsizlikleri derinleşen dünyamızın doludizgin yeni çatışmalara doğru sürüklendiği aşikâr... Öncekilerden daha çaplı olması muhtemel, hatta kaçınılmaz olan bir yıkımın ve zincirleme felaketlerin nasıl ve hangi caydırıcı karşı koyuşlarla engellenebileceği sorunsalı ise aynı aşikârlıkla yanıt bekleyen bir insanlık halidir...
Kapitalizmin yarattığı onulmaz sorunlara teknoloji tanrısıyla veya yapay zekâ “Mehdilikleriyle” kalıcı çözümler üretebileceğini sanma naifliği ya da gezegenin başına bela bir sistemin içinde kalınarak çözümler bulunabileceği ham hayalinin sosyal pratikte bir karşılığı olsaydı fena olmazdı! ...
Öte yandan, mevcut jeopolitik, ekolojik ve sosyo-ekonomik yıkım bilançosunun, dahası yeni tehdit ve risklerin yegâne sorumlusu olan dünya kapitalizmine karşı alternatif bir gelecek tahayyülüyle mücadele eden toplumsal dinamiklerin önünde de mucizevi çözümler yok maalesef. Buna karşın tarihin, insanlığın ve toplumsal gelişim yasalarının seyri, bizi umutsuzluktan uzaklaştırıyor...
Bu nedenledir ki, toplumsal/sınıfsal dinamikler arasında-yerel veya evrensel ölçekte-süregelen mücadelelerin izdüşümlerine, içerdiği öze, taşıdığı değiştirme motivasyonuna dün-bugün-yarın diyalektiği bağlamında yeniden bakmayı elzem kılıyor... Elinizdeki kitapta bunu kendine dert edinmiş makaleler toplamına yer veriliyor.
En azından kolektif hafızamıza bir katkısı olabileceği umut ve dileğiyle...