Tarih çok eski bir kelimedir, o kadar eskidir ki bazen ondan bıkkınlık gelmektedir. Aslında nadir olmakla beraber, onu kelime haznesinden atma noktasına kadar ileri gidenler olmuştur.
Durkheim Okuluna mensup sosyologlar ona yer vermektedirler; ama bu işi onu insani bilimlerin küçük zavallı bir köşesine atmak için yapmaktadırlar. Burası adeta bir menfadır ve kendi yargılarına göre, rasyonel çözümlemeye yatkın her şeyi sosyolojiye ayırdıktan sonra, en yüzeysel ve tesadüfi saydıkları insani olayları buraya sürgüne yollamaktadırlar.
Biz tersine olarak, burada tarihin en geniş anlamını muhafaza edeceğiz. Bu tavır başlangıcında, bireye veya topluma yönelmesi gereken; ani bunalımların tasvirine veya daha sürekli unsurların peşine düşmeyi gerektiren hiçbir araştırma yönünü dayatmamakta veya yasaklamamaktadır; bu tavır kendi içinde hiçbir gizli yana sahip değildir; ilk etimolojisine bağlı olarak “araştırma”dan başka hiçbir şeye angaje değildir.
Tarih çok eski bir kelimedir, o kadar eskidir ki bazen ondan bıkkınlık gelmektedir. Aslında nadir olmakla beraber, onu kelime haznesinden atma noktasına kadar ileri gidenler olmuştur.
Durkheim Okuluna mensup sosyologlar ona yer vermektedirler; ama bu işi onu insani bilimlerin küçük zavallı bir köşesine atmak için yapmaktadırlar. Burası adeta bir menfadır ve kendi yargılarına göre, rasyonel çözümlemeye yatkın her şeyi sosyolojiye ayırdıktan sonra, en yüzeysel ve tesadüfi saydıkları insani olayları buraya sürgüne yollamaktadırlar.
Biz tersine olarak, burada tarihin en geniş anlamını muhafaza edeceğiz. Bu tavır başlangıcında, bireye veya topluma yönelmesi gereken; ani bunalımların tasvirine veya daha sürekli unsurların peşine düşmeyi gerektiren hiçbir araştırma yönünü dayatmamakta veya yasaklamamaktadır; bu tavır kendi içinde hiçbir gizli yana sahip değildir; ilk etimolojisine bağlı olarak “araştırma”dan başka hiçbir şeye angaje değildir.