Taşrada Ölürken

Stok Kodu:
9786257737456
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%23 indirimli
130,00TL
100,10TL
Taksitli fiyat: 9 x 12,23TL
Temin süresi 1-3 gündür.
9786257737456
914151
Taşrada Ölürken
Taşrada Ölürken
100.10

Yollar biter, nehirler kurur, yağmur diner ama yılmadan, mola bile vermeden yürür ölüm. Bu döngüye yenik düşmemenin bedelini yalnız toprakla gökyüzü öder. Mavi yavaşça bulutu emdiğinde, güneş gözle görünmeyen kollarıyla dünyaya uzandığında ve ölüm bir alışkanlığa dönüştüğünde hafızalarda sadece ürkütücü bir anons canlanır:Merhumeninnaaşı öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedilecektir.

Dilek Özhan Koçak ilk kurmaca kitabında bizlere çarpıcı doğa tasvirleri, gerçekçi diyaloglar ve tüm duyularınızlahissedebileceğiniz soğuk bir ürperti sunuyor. Küçük bir kasabada cereyan eden ve ölümün soğuk nefesini ensemizde hissetmemizi sağlayan bu eser, bir başucu kitabı olmaya aday. Nefes kesici anları, şüphe uyandıran cümleleriyleTaşrada Ölürken, bir solukta okuyacağınız bir roman.

“Bir şey onu uyandırdı. Bu seferki gürültü değil, sessizlik. Hiç ses yok. Saate baktı. Sabahın sekizi. Hayatın, nefes aldığının, var olduğunun kanıtı ne? Bugün şuracıkta ölse, kaç kişi bilir, kaç kişi hatırlar onu. Günlerdir evdeydi. Hayat sanki içinden yavaş yavaş çekiliyor ve yerini sinsice yaklaşan ecele bırakıyordu. Günler geçtikçe, üzerini yeşil yosunlar kaplayan elbiseler gibi çürüdüğünü hissediyordu. Geldiği yerde bu saatlerde sokaklar araba ve insan sesiyle dolu olurdu. Hava poğaça kokardı. Şimdi insan yok, hava bir tek nem kokuyor.”

Yollar biter, nehirler kurur, yağmur diner ama yılmadan, mola bile vermeden yürür ölüm. Bu döngüye yenik düşmemenin bedelini yalnız toprakla gökyüzü öder. Mavi yavaşça bulutu emdiğinde, güneş gözle görünmeyen kollarıyla dünyaya uzandığında ve ölüm bir alışkanlığa dönüştüğünde hafızalarda sadece ürkütücü bir anons canlanır:Merhumeninnaaşı öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından aile mezarlığına defnedilecektir.

Dilek Özhan Koçak ilk kurmaca kitabında bizlere çarpıcı doğa tasvirleri, gerçekçi diyaloglar ve tüm duyularınızlahissedebileceğiniz soğuk bir ürperti sunuyor. Küçük bir kasabada cereyan eden ve ölümün soğuk nefesini ensemizde hissetmemizi sağlayan bu eser, bir başucu kitabı olmaya aday. Nefes kesici anları, şüphe uyandıran cümleleriyleTaşrada Ölürken, bir solukta okuyacağınız bir roman.

“Bir şey onu uyandırdı. Bu seferki gürültü değil, sessizlik. Hiç ses yok. Saate baktı. Sabahın sekizi. Hayatın, nefes aldığının, var olduğunun kanıtı ne? Bugün şuracıkta ölse, kaç kişi bilir, kaç kişi hatırlar onu. Günlerdir evdeydi. Hayat sanki içinden yavaş yavaş çekiliyor ve yerini sinsice yaklaşan ecele bırakıyordu. Günler geçtikçe, üzerini yeşil yosunlar kaplayan elbiseler gibi çürüdüğünü hissediyordu. Geldiği yerde bu saatlerde sokaklar araba ve insan sesiyle dolu olurdu. Hava poğaça kokardı. Şimdi insan yok, hava bir tek nem kokuyor.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat