TBMM içtüzüğü, milli iradenin tecellisine hizmet etmesi gerekirken, maalesef milli irade önündeki en büyük engellerden birini oluşturmaktadır. Mevcut içtüzük, ne muhalefet partilerinin yasama faaliyetine netice alıcı katılımına fırsat vermekte, ne de yasama meclisinin “olması gereken hukuku” (de legeferenda) aramasına hizmet etmektedir. Meclis içtüzüğü, demokratik müzakere ve üretken yasama faaliyeti açısından sorunludur.
Toplantı yeter sayısı, araştırma önergesi tartışmaları, her madde üzerinde, madde içeriği ile ilgisi ve alakası olmayan konuşmalar meclisin enerjisini tüketmekte, zaman içerisinde işlevsizleşen meclis ise itibar ve güven kaybına uğramaktadır. Ülkemizin tüm enerjisini planlayan ve yön veren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milletten aldığı enerjiyi olabildiğince verimli kullanabilmesi için yeni bir içtüzüğe ihtiyacı vardır.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli dile getirdiği demokratik ve etkin yasama faaliyeti için yeni içtüzük ihtiyacı, herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gerçektir. Mevcut sistem içerisinde hükümet faaliyetlerinin verimliliği, meclisin etkin ve verimli çalışmasına bağlı olduğundan, yeni içtüzük millete hizmet için vazgeçilmez öneme sahiptir.
Mevcut içtüzük, parti guruplarına ve milletvekillerinin yasama faaliyetine katılımına, oldukça sınırlı imkân vermektedir. Sorunlu içtüzüğün milletvekillerine verdiği sınırlı konuşma fırsatlarından biri de 60. maddede düzenlenmiştir. Bu maddeye göre oturumu yöneten başkan, her birleşim açılışında, sisteme giren ilk 15 milletvekiline “bir dakika” söz hakkı vermektedir. İşte sorunlu içtüzüğün sınırlı imkânları içerisinde, anayasadan başkanlık sistemine, terör ve darbelerden siyasi etik konularına ilişkin Cahit Özkan'ın “bir dakika”lık elli konuşması, meclis içtüzüğü eleştirisi ve yeni içtüzük önerisi ile birlikte bu çalışmada okuyucu ile buluşuyor.
TBMM içtüzüğü, milli iradenin tecellisine hizmet etmesi gerekirken, maalesef milli irade önündeki en büyük engellerden birini oluşturmaktadır. Mevcut içtüzük, ne muhalefet partilerinin yasama faaliyetine netice alıcı katılımına fırsat vermekte, ne de yasama meclisinin “olması gereken hukuku” (de legeferenda) aramasına hizmet etmektedir. Meclis içtüzüğü, demokratik müzakere ve üretken yasama faaliyeti açısından sorunludur.
Toplantı yeter sayısı, araştırma önergesi tartışmaları, her madde üzerinde, madde içeriği ile ilgisi ve alakası olmayan konuşmalar meclisin enerjisini tüketmekte, zaman içerisinde işlevsizleşen meclis ise itibar ve güven kaybına uğramaktadır. Ülkemizin tüm enerjisini planlayan ve yön veren Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milletten aldığı enerjiyi olabildiğince verimli kullanabilmesi için yeni bir içtüzüğe ihtiyacı vardır.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sürekli dile getirdiği demokratik ve etkin yasama faaliyeti için yeni içtüzük ihtiyacı, herkesin üzerinde ittifak ettiği bir gerçektir. Mevcut sistem içerisinde hükümet faaliyetlerinin verimliliği, meclisin etkin ve verimli çalışmasına bağlı olduğundan, yeni içtüzük millete hizmet için vazgeçilmez öneme sahiptir.
Mevcut içtüzük, parti guruplarına ve milletvekillerinin yasama faaliyetine katılımına, oldukça sınırlı imkân vermektedir. Sorunlu içtüzüğün milletvekillerine verdiği sınırlı konuşma fırsatlarından biri de 60. maddede düzenlenmiştir. Bu maddeye göre oturumu yöneten başkan, her birleşim açılışında, sisteme giren ilk 15 milletvekiline “bir dakika” söz hakkı vermektedir. İşte sorunlu içtüzüğün sınırlı imkânları içerisinde, anayasadan başkanlık sistemine, terör ve darbelerden siyasi etik konularına ilişkin Cahit Özkan'ın “bir dakika”lık elli konuşması, meclis içtüzüğü eleştirisi ve yeni içtüzük önerisi ile birlikte bu çalışmada okuyucu ile buluşuyor.