Bu kitap tecrübe ve eğitim kavramlarını Amerikalı filozof John Dewey ve Alman filozof Hans-Georg Gadamer'in bakış açılarıyla mercek altına alıyor. Her iki filozofa göre tecrübenin doğasını, ilkelerini, tecrübenin oluşumunda etkili olan unsurları ve çeşitli tecrübe türlerini inceliyor. Bu özellikleriyle tecrübenin insanın eğitimiyle olan yakın ilişkisini irdeliyor.
İki filozof arasında bir karşılaştırma yapıldığında, Dewey'in tecrübe anlayışının ilerlemeci ve deneysel bir karakter taşıdığı, Gadamer'in tecrübe anlayışında ise diyalektik ve tarihsel unsurların öne çıktığı görülüyor. Bu bağlamda Dewey, insanın tecrübeleri sayesinde birçok zorluğun üstesinden geldiğini vurgularken; Gadamer, insanın tecrübelerinin sonunda onu Tanrı'dan ayıran bariyerlere çarpmak suretiyle kendi insani sınırlılığını anladığına dikkat çekiyor. Aralarındaki bu farklılığa rağmen, her ikisi de tecrübelerin insanı olduğu yerden farklı bir yere taşıdığı ve insanın eğitiminde önemli bir rol oynadığı konularında hemfikirler.
Bu kitap tecrübe ve eğitim kavramlarını Amerikalı filozof John Dewey ve Alman filozof Hans-Georg Gadamer'in bakış açılarıyla mercek altına alıyor. Her iki filozofa göre tecrübenin doğasını, ilkelerini, tecrübenin oluşumunda etkili olan unsurları ve çeşitli tecrübe türlerini inceliyor. Bu özellikleriyle tecrübenin insanın eğitimiyle olan yakın ilişkisini irdeliyor.
İki filozof arasında bir karşılaştırma yapıldığında, Dewey'in tecrübe anlayışının ilerlemeci ve deneysel bir karakter taşıdığı, Gadamer'in tecrübe anlayışında ise diyalektik ve tarihsel unsurların öne çıktığı görülüyor. Bu bağlamda Dewey, insanın tecrübeleri sayesinde birçok zorluğun üstesinden geldiğini vurgularken; Gadamer, insanın tecrübelerinin sonunda onu Tanrı'dan ayıran bariyerlere çarpmak suretiyle kendi insani sınırlılığını anladığına dikkat çekiyor. Aralarındaki bu farklılığa rağmen, her ikisi de tecrübelerin insanı olduğu yerden farklı bir yere taşıdığı ve insanın eğitiminde önemli bir rol oynadığı konularında hemfikirler.