Divan edebiyatı geleneğini sürdüren Ali Salâhaddin (d.1877-ö.1939), telif ve tercüme niteliğinde çok sayıda eser kaleme almıştır.
Tehzîbü’ş-Şiyem fî-Nazmi’l-Hikem adlı eseri, beyit, kıta ve mesnevi nazım şekilleriyle yazdığı 1000 şiirden oluşmaktadır. Şiirlerinde, her dönem geçerli genel ahlaki konuların yanı sıra dönemin şartlarına göre kaybolan ve yozlaşan değerleri de işlemiştir. Yaşantısından edindiği bilgi ve tecrübeyi okuyucusuna şiir yoluyla paylaşan şair, kimi zaman uyaran ve yasaklayan, kimi zaman da öven ve teşvik eden bir tavır içinde olmuştur. Bazen de konuyu iyi veya kötü yönleriyle ortaya koyduktan sonra okuyucusunun olaya hikmet gözüyle bakıp ders çıkarmasını beklemektedir. Şiirlerinde ayrıca, insanların kişilik özelliklerine dair önemli tespitleri bulunmaktadır.
Divan edebiyatı geleneğini sürdüren Ali Salâhaddin (d.1877-ö.1939), telif ve tercüme niteliğinde çok sayıda eser kaleme almıştır.
Tehzîbü’ş-Şiyem fî-Nazmi’l-Hikem adlı eseri, beyit, kıta ve mesnevi nazım şekilleriyle yazdığı 1000 şiirden oluşmaktadır. Şiirlerinde, her dönem geçerli genel ahlaki konuların yanı sıra dönemin şartlarına göre kaybolan ve yozlaşan değerleri de işlemiştir. Yaşantısından edindiği bilgi ve tecrübeyi okuyucusuna şiir yoluyla paylaşan şair, kimi zaman uyaran ve yasaklayan, kimi zaman da öven ve teşvik eden bir tavır içinde olmuştur. Bazen de konuyu iyi veya kötü yönleriyle ortaya koyduktan sonra okuyucusunun olaya hikmet gözüyle bakıp ders çıkarmasını beklemektedir. Şiirlerinde ayrıca, insanların kişilik özelliklerine dair önemli tespitleri bulunmaktadır.