İnsanlığın varoluşuyla birlikte başlayan temel ihtiyaçların (beslenme, barınma ve giyinme) karşılanması ekonomik yaşamın ta kendisidir. Tüm insanlar yaşamları boyunca şu andaki (mevcut) durumlarından her zaman daha iyi bir hayat standardı isterler. İşte bu yüzden istekler sınırsızdır, ancak bu istekleri karşılayacak kaynaklar ise sınırlıdır ya da kıttır. Bu nedenle insanlar bir seçim ya da tercih yapmak zorundadırlar. İktisat dersini ilk kez alan bir öğrencinin anımsadığı tek şey “iktisadın ya da ekonominin kıtlık ve tercih bilimi olduğudur”.
Hakkında çok detaylı bilgi sahibi olmasak bile ekonomiyi günlük yaşamımızın her evresinde kullanırız. Gazete okuduğunuzda, radyo ve televizyonda haberleri izlediğinizde ya da sosyal medyada sık sık ekonomik terimlere aşina olursunuz. İşsizlik, enflasyon, faiz, döviz, durgunluk, büyüme, tüketici güveni, iç ve dış açıklar, iç ve dış borçlanmalar, gayri safi yurt içi hasıla... gibi kavramlar ekonominin açıklamaya çalıştığı konulardan bazılarıdır. Ekonomiyi tek cümle ile ifade edersek; ekonomi ya da iktisat bir tercih bilimidir. Bireylerin günlük yaşamlarında tercihlerini nasıl yaptıklarını inceler. Daha çarpıcı bir tanım ise; “Ekonomi (iktisat), sınırlı kaynakların sınırsız istekler için nasıl tahsis edildiğini inceleyen bilimdir” şeklinde yapılabilir. İnsanların istekleri sınırsız ancak bunları karşılayabilecek kaynaklar sınırlı olduğu için çok zor seçimlerin yapılması gerekir. İşte ekonomi bilimi bu seçimlere ait bilimsel çalışmayı kapsamı içine alır. Bize neyi seçmemiz gerektiğini söylemez, sadece bu seçimlerin bize neye mal olacağını açıklar ve her şeyin bir bedeli olduğunu söyler.
Kitabımız tek yarıyıl okutulan Ekonomi, Genel Ekonomi, Ekonomiye Giriş, İktisada Giriş ve Genel İktisat derslerine uygun olarak, okuyucu dostu bir eser olarak hazırlandı. On dört haftalık bir yarıyıl için yılların deneyimine dayanan vizyon ile on bölümden oluşan içerik tasarlandı. Bu tasarımın arka planında yılların deneyiminden süzülmüş gerçekler güçlü bir duruş sergilemektedir. Bu duruş, bir yarıyılda ortalama iki hafta süren sınavları ve yarıyılın başında öğrenciye yönelik ders tanıtımlarını, dönem içinde ele alınan konuların içeriğine göre Dünya’da ve Türkiye’deki güncel ekonomik gelişmeler ile ilişkilendirilmiş sınıf içi tartışma ve analizleri içermektedir. Bu sayede bölümlerin ne eksik ne de fazlası vardır. Tam da olması gerektiği kadar içerik yer almaktadır. Kitabın dördüncü, beşinci ve dokuzuncu bölümleri yeniden kaleme alınarak ya da önemli eklemeler yapılarak yazılmıştır. Diğer bölümler ise İktisada Giriş kitabından derlenerek okuyucuya sunulmuştur.
Hayat ekonomidir, ekonominin ise mikro ve makro şeklinde iki önemli dalı bulunmaktadır. Bu yüzden kitapta beş bölüm mikro ve beş bölüm de makroya ayırılmıştır. Her ikisinde de temel model olan arz ve talebe özel önem verilmiştir. Çünkü bu modeller çerçevesinde fiyat sistemi belirlenmektedir. Ne üretilecek? Nasıl üretilecek? Ne kadar üretilecek soruları çözüme kavuşturulmaktadır. Ekonomi ile ilgili bir soru ile karşılaşıldığında verilebilecek en doğru yanıt, “bu bir arz–talep meselesidir” olacaktır. Bu her zaman için doğru yanıttır.
Ktabımızı kullanan öğretim üyeleri için slaytlar hazırlanmıştır. Yazarlara ulaşarak bbunları temin edebilirsiniz. Tüm okuyuculara yararlı olması tek dileğimizdir.
Ağustos 2020
İnsanlığın varoluşuyla birlikte başlayan temel ihtiyaçların (beslenme, barınma ve giyinme) karşılanması ekonomik yaşamın ta kendisidir. Tüm insanlar yaşamları boyunca şu andaki (mevcut) durumlarından her zaman daha iyi bir hayat standardı isterler. İşte bu yüzden istekler sınırsızdır, ancak bu istekleri karşılayacak kaynaklar ise sınırlıdır ya da kıttır. Bu nedenle insanlar bir seçim ya da tercih yapmak zorundadırlar. İktisat dersini ilk kez alan bir öğrencinin anımsadığı tek şey “iktisadın ya da ekonominin kıtlık ve tercih bilimi olduğudur”.
Hakkında çok detaylı bilgi sahibi olmasak bile ekonomiyi günlük yaşamımızın her evresinde kullanırız. Gazete okuduğunuzda, radyo ve televizyonda haberleri izlediğinizde ya da sosyal medyada sık sık ekonomik terimlere aşina olursunuz. İşsizlik, enflasyon, faiz, döviz, durgunluk, büyüme, tüketici güveni, iç ve dış açıklar, iç ve dış borçlanmalar, gayri safi yurt içi hasıla... gibi kavramlar ekonominin açıklamaya çalıştığı konulardan bazılarıdır. Ekonomiyi tek cümle ile ifade edersek; ekonomi ya da iktisat bir tercih bilimidir. Bireylerin günlük yaşamlarında tercihlerini nasıl yaptıklarını inceler. Daha çarpıcı bir tanım ise; “Ekonomi (iktisat), sınırlı kaynakların sınırsız istekler için nasıl tahsis edildiğini inceleyen bilimdir” şeklinde yapılabilir. İnsanların istekleri sınırsız ancak bunları karşılayabilecek kaynaklar sınırlı olduğu için çok zor seçimlerin yapılması gerekir. İşte ekonomi bilimi bu seçimlere ait bilimsel çalışmayı kapsamı içine alır. Bize neyi seçmemiz gerektiğini söylemez, sadece bu seçimlerin bize neye mal olacağını açıklar ve her şeyin bir bedeli olduğunu söyler.
Kitabımız tek yarıyıl okutulan Ekonomi, Genel Ekonomi, Ekonomiye Giriş, İktisada Giriş ve Genel İktisat derslerine uygun olarak, okuyucu dostu bir eser olarak hazırlandı. On dört haftalık bir yarıyıl için yılların deneyimine dayanan vizyon ile on bölümden oluşan içerik tasarlandı. Bu tasarımın arka planında yılların deneyiminden süzülmüş gerçekler güçlü bir duruş sergilemektedir. Bu duruş, bir yarıyılda ortalama iki hafta süren sınavları ve yarıyılın başında öğrenciye yönelik ders tanıtımlarını, dönem içinde ele alınan konuların içeriğine göre Dünya’da ve Türkiye’deki güncel ekonomik gelişmeler ile ilişkilendirilmiş sınıf içi tartışma ve analizleri içermektedir. Bu sayede bölümlerin ne eksik ne de fazlası vardır. Tam da olması gerektiği kadar içerik yer almaktadır. Kitabın dördüncü, beşinci ve dokuzuncu bölümleri yeniden kaleme alınarak ya da önemli eklemeler yapılarak yazılmıştır. Diğer bölümler ise İktisada Giriş kitabından derlenerek okuyucuya sunulmuştur.
Hayat ekonomidir, ekonominin ise mikro ve makro şeklinde iki önemli dalı bulunmaktadır. Bu yüzden kitapta beş bölüm mikro ve beş bölüm de makroya ayırılmıştır. Her ikisinde de temel model olan arz ve talebe özel önem verilmiştir. Çünkü bu modeller çerçevesinde fiyat sistemi belirlenmektedir. Ne üretilecek? Nasıl üretilecek? Ne kadar üretilecek soruları çözüme kavuşturulmaktadır. Ekonomi ile ilgili bir soru ile karşılaşıldığında verilebilecek en doğru yanıt, “bu bir arz–talep meselesidir” olacaktır. Bu her zaman için doğru yanıttır.
Ktabımızı kullanan öğretim üyeleri için slaytlar hazırlanmıştır. Yazarlara ulaşarak bbunları temin edebilirsiniz. Tüm okuyuculara yararlı olması tek dileğimizdir.
Ağustos 2020