Özgürlükçü Marksist Paul Lafargue, 1880 yılında kaleme aldığı Tembellik Hakkı'nda proletaryanın kapitalist düzenin aşırı ve zoraki çalışmayı dayatması sonucu kötüleşen yaşam koşullarına yönelik eleştirilerini dile getiriyor. Bu kısa deneme, tembelliği övmekten ziyade kapitalist sömürünün neden olduğu köleleştiren, mutsuzlaştıran ve yoksullaştıran düzene yönelik sert bir eleştiri ortaya koyuyor. Kapitalist üretimin, tüketicilere hitap etmek yerine artık sahte gereksinimler ve istekler oluşturarak tüketicilerin kendisine hitap etmesini hedeflediğini ileri sürüyor. Lafargue'ın o yıllarda gözlemlediği ve karşı çıktığı işçi sınıfının çalışma koşullarını, günümüz işçi sınıfı ve buna ek olarak beyaz yakalılarınkiyle karşılaştırdığımızda bu eserin neden "Ölümsüz Eser" olduğunu oldukça açık bir şekilde görebiliyoruz.
Özgürlükçü Marksist Paul Lafargue, 1880 yılında kaleme aldığı Tembellik Hakkı'nda proletaryanın kapitalist düzenin aşırı ve zoraki çalışmayı dayatması sonucu kötüleşen yaşam koşullarına yönelik eleştirilerini dile getiriyor. Bu kısa deneme, tembelliği övmekten ziyade kapitalist sömürünün neden olduğu köleleştiren, mutsuzlaştıran ve yoksullaştıran düzene yönelik sert bir eleştiri ortaya koyuyor. Kapitalist üretimin, tüketicilere hitap etmek yerine artık sahte gereksinimler ve istekler oluşturarak tüketicilerin kendisine hitap etmesini hedeflediğini ileri sürüyor. Lafargue'ın o yıllarda gözlemlediği ve karşı çıktığı işçi sınıfının çalışma koşullarını, günümüz işçi sınıfı ve buna ek olarak beyaz yakalılarınkiyle karşılaştırdığımızda bu eserin neden "Ölümsüz Eser" olduğunu oldukça açık bir şekilde görebiliyoruz.