Teknolojinin baş döndürücü bir hızla iş ve sosyal hayatımızı her şekilde değiştirdiği ve dönüştürdüğü bir dönemden geçmekteyiz. İş yapma biçimlerinin, iş stratejilerinin, sürdürülebilirliğin ilke ve kuralları değişmekte, nesneler arası iletişimle başlayan, insan ile nesne iletişimine ulaşan bu süreçte pazarlamada Kaufman ve Horton’un dedikleri gibi bir dijital tsunami yaşanmakta. Bu değişim ve dönüşüm pazarlama ilkelerini ve stratejilerini önemli ölçüde etkilemekte ve bugün bizi sahip olduğumuz bilgiyi hızla ve sürekli değiştirmek ve geliştirmek durumunda bırakmaktadır. Bu etkinin pazarlamaya yansımalarına olabildiğince yer vermeye dikkat ettim. Gerçek şu ki, pazarlama ilkelerini oluşturan öğreti, dijital gerçeği ışığında değerlenip yorumlanmalı. Bu ilkeler ışığında pazarlama yönetimi kararlarını aynı temelde ama "yeni pazarlama normali” içinde değerlemeye gayret ettim.
Okuyucularımın kitabı bu bakış açısı içinde değerlemelerini diliyorum. Her gün bilginin değiştiği ve yenilendiği bir ortamda kitap yazmak artık o kadar kolay değil, kendimizle yarışsak bile. Şunu görüyorum ki ister akademik ister iş hayatında var olalım, teknoloji bizi her gün yenilenmeye, bilgimizi güncellemeye zorluyor. Ayakta kalmak isteyenlerimizin bunu yapmasından başka seçeneği yoktur.
Teknolojinin baş döndürücü bir hızla iş ve sosyal hayatımızı her şekilde değiştirdiği ve dönüştürdüğü bir dönemden geçmekteyiz. İş yapma biçimlerinin, iş stratejilerinin, sürdürülebilirliğin ilke ve kuralları değişmekte, nesneler arası iletişimle başlayan, insan ile nesne iletişimine ulaşan bu süreçte pazarlamada Kaufman ve Horton’un dedikleri gibi bir dijital tsunami yaşanmakta. Bu değişim ve dönüşüm pazarlama ilkelerini ve stratejilerini önemli ölçüde etkilemekte ve bugün bizi sahip olduğumuz bilgiyi hızla ve sürekli değiştirmek ve geliştirmek durumunda bırakmaktadır. Bu etkinin pazarlamaya yansımalarına olabildiğince yer vermeye dikkat ettim. Gerçek şu ki, pazarlama ilkelerini oluşturan öğreti, dijital gerçeği ışığında değerlenip yorumlanmalı. Bu ilkeler ışığında pazarlama yönetimi kararlarını aynı temelde ama "yeni pazarlama normali” içinde değerlemeye gayret ettim.
Okuyucularımın kitabı bu bakış açısı içinde değerlemelerini diliyorum. Her gün bilginin değiştiği ve yenilendiği bir ortamda kitap yazmak artık o kadar kolay değil, kendimizle yarışsak bile. Şunu görüyorum ki ister akademik ister iş hayatında var olalım, teknoloji bizi her gün yenilenmeye, bilgimizi güncellemeye zorluyor. Ayakta kalmak isteyenlerimizin bunu yapmasından başka seçeneği yoktur.
