“Yeni sözler bulmak lazım şimdi, yeni arzuların peşinden koşmak, bırakmak, başkalarına sarılmak, iman etmek, ihanet etmek, iğrenmek.”
Mustafa Çevikdoğan, Temiz Kâğıdı’nda önce toplumun panoramasını çıkarıyor, sonra da sokakların, evlerin, dükkânların içine girip ayrıntılı insan portreleri sunuyor. Enkaz altından kurtulmak için ilkokul bilgilerini hatırlayan bir adam, uyandığında evinin kafeye dönüştüğünü fark eden bir kadın, bir otobüste çıkan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan kavga salgını, beynamazlar, gölgesiz gökdelenler, zenginler, yoksullar, kurnazlar, aptallar, iktidar yanlıları, muhalifler…
Çevikdoğan bu öykülerde, gizliden gizliye herkesin birbirinden nefret ettiği bir toplumda nasıl da uyum içinde yaşadığımızı kimine göre kara mizahla, kimine göre ironiyle kimine göreyse su götürmez bir gerçekle anlatıyor.
“Yeni sözler bulmak lazım şimdi, yeni arzuların peşinden koşmak, bırakmak, başkalarına sarılmak, iman etmek, ihanet etmek, iğrenmek.”
Mustafa Çevikdoğan, Temiz Kâğıdı’nda önce toplumun panoramasını çıkarıyor, sonra da sokakların, evlerin, dükkânların içine girip ayrıntılı insan portreleri sunuyor. Enkaz altından kurtulmak için ilkokul bilgilerini hatırlayan bir adam, uyandığında evinin kafeye dönüştüğünü fark eden bir kadın, bir otobüste çıkan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan kavga salgını, beynamazlar, gölgesiz gökdelenler, zenginler, yoksullar, kurnazlar, aptallar, iktidar yanlıları, muhalifler…
Çevikdoğan bu öykülerde, gizliden gizliye herkesin birbirinden nefret ettiği bir toplumda nasıl da uyum içinde yaşadığımızı kimine göre kara mizahla, kimine göre ironiyle kimine göreyse su götürmez bir gerçekle anlatıyor.