Türkiye'nin modern tarihinde laiklik güncelliğini sürekli olarak koruyan bir konu olagelmiştir. İçeride ve dışarıda laikliğe ilişkin yeni gelişmeler ortaya çıkmakta ve buna paralel olarak bu kavramla ilgili farklı yorum ve değerlendirmeler gündeme gelmektedir. Buna rağmen Türkiye'de sosyal bilimler pratiğinde diğer konularda olduğu gibi, laiklik ve laikleşme konularının, eski geleneksel sosyal bilim anlayışlarına uygun olarak özselci bir tarzda ele alınmaları yaygın bir durumdur. Bu da, laiklik konusunun toplumsal süreçler içerisinde kaydettiği değişmeler ve uğradığı yeni yorumların izlenmesi ve bunların anlaşılmasında gerekli katkının yerine getirilememesi sonucunu doğurmuş görünmektedir. Bu çalışma sosyal bilimlerdeki yeni gelişmeler ışığında ve yeni bir paradigma çerçevesinde Türkiye'deki laikliği belli bir kesit üzerinde yoğunlaşarak yeniden ele alma iddiası taşımaktadır. Bu özel laikliğin Türk toplumsal süreçleri içerisindeki yerinin daha açık hale getirilmesi, bir çelişkiler ve ironiler toplamı olarak toplumsal alanın belli bir yönünün anlaşılması yçnünde Türk sosyal biliminin daha fazla katkı sağlamasının da önünü açabilecektir.
Türkiye'nin modern tarihinde laiklik güncelliğini sürekli olarak koruyan bir konu olagelmiştir. İçeride ve dışarıda laikliğe ilişkin yeni gelişmeler ortaya çıkmakta ve buna paralel olarak bu kavramla ilgili farklı yorum ve değerlendirmeler gündeme gelmektedir. Buna rağmen Türkiye'de sosyal bilimler pratiğinde diğer konularda olduğu gibi, laiklik ve laikleşme konularının, eski geleneksel sosyal bilim anlayışlarına uygun olarak özselci bir tarzda ele alınmaları yaygın bir durumdur. Bu da, laiklik konusunun toplumsal süreçler içerisinde kaydettiği değişmeler ve uğradığı yeni yorumların izlenmesi ve bunların anlaşılmasında gerekli katkının yerine getirilememesi sonucunu doğurmuş görünmektedir. Bu çalışma sosyal bilimlerdeki yeni gelişmeler ışığında ve yeni bir paradigma çerçevesinde Türkiye'deki laikliği belli bir kesit üzerinde yoğunlaşarak yeniden ele alma iddiası taşımaktadır. Bu özel laikliğin Türk toplumsal süreçleri içerisindeki yerinin daha açık hale getirilmesi, bir çelişkiler ve ironiler toplamı olarak toplumsal alanın belli bir yönünün anlaşılması yçnünde Türk sosyal biliminin daha fazla katkı sağlamasının da önünü açabilecektir.