Şeref-name, Mirdasi Zaza aşiretinin Palu'daki yöneticilerinden Yansür Bey'in yanında görev yapmış olan, edebiyat tarihçileri için hangisi ya da kim olduğuyla ilgili tüm sinan üstünde taşıyan mütercim Şem'i tarafından Terceme-i Tevarih-i Şeref Han adıyla 1682 yılında Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Şern'i bu çeviriye Palu ve Eğil beylerinin yaklaşık bir asırlık tarihçesini de eklemiştir. Şem'i'nin hazırladığı bu çalışma, kuru bir metin tercümesi olmanın ötesinde sonundaki iki zeyli de ihtiva etmesi açısından önemli bir telif kaynak olma özelliği taşımaktadır.
Yazar, eseri tercüme etmeye başlamadan önce giriş mahiyetinde yazdığı bölümde Kürt dilinin ehemmiyeti üzerinde durmuş ve dönemin en meşhur alimler arasında sayılan Molla Muhammed-i Berkan ve Molla Muhyiddin-i Cezeri'nin Kürt dili hakkındaki düşüncelerini aktarmıştır. Bu açıdan Şem'i okurlarına sadece tarih alanında değil aynı zamanda dil alanında da Kürdoloji çalışmalarına ciddi katkılar sağlayacak kıymetli bilgiler vermiştir.
Şem'i'nin tercümesi, dilbilimsel bir mukaddimenin yanında iki farklı beyliğin tarihçesini iki zeyil halinde içermesi bakımından da önem arz ediyor. Yrd. Doç. Dr. Adnan Oktay, yaklaşık üç buçuk asır önce yazılmış olan bu çeviriyi yoğun bir bilimsel dikkatle ele alarak son dönemlerdeki en önemli çalışmalardan birine imza atıyor... Söz konusu alanlara açılan bu geniş pencere, yeni araştırmalara birinci elden kaynaklık ediyor...
Şeref-name, Mirdasi Zaza aşiretinin Palu'daki yöneticilerinden Yansür Bey'in yanında görev yapmış olan, edebiyat tarihçileri için hangisi ya da kim olduğuyla ilgili tüm sinan üstünde taşıyan mütercim Şem'i tarafından Terceme-i Tevarih-i Şeref Han adıyla 1682 yılında Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Şern'i bu çeviriye Palu ve Eğil beylerinin yaklaşık bir asırlık tarihçesini de eklemiştir. Şem'i'nin hazırladığı bu çalışma, kuru bir metin tercümesi olmanın ötesinde sonundaki iki zeyli de ihtiva etmesi açısından önemli bir telif kaynak olma özelliği taşımaktadır.
Yazar, eseri tercüme etmeye başlamadan önce giriş mahiyetinde yazdığı bölümde Kürt dilinin ehemmiyeti üzerinde durmuş ve dönemin en meşhur alimler arasında sayılan Molla Muhammed-i Berkan ve Molla Muhyiddin-i Cezeri'nin Kürt dili hakkındaki düşüncelerini aktarmıştır. Bu açıdan Şem'i okurlarına sadece tarih alanında değil aynı zamanda dil alanında da Kürdoloji çalışmalarına ciddi katkılar sağlayacak kıymetli bilgiler vermiştir.
Şem'i'nin tercümesi, dilbilimsel bir mukaddimenin yanında iki farklı beyliğin tarihçesini iki zeyil halinde içermesi bakımından da önem arz ediyor. Yrd. Doç. Dr. Adnan Oktay, yaklaşık üç buçuk asır önce yazılmış olan bu çeviriyi yoğun bir bilimsel dikkatle ele alarak son dönemlerdeki en önemli çalışmalardan birine imza atıyor... Söz konusu alanlara açılan bu geniş pencere, yeni araştırmalara birinci elden kaynaklık ediyor...