Dünyanın en eski ve en köklü milletlerinden olan Türkler, çok zengin ve renkli bir tarih ve kültür mirasına sahiplerdir. Bunda; örf ve âdetleri, yaşadıkları coğrafya kadar kabul etmiş oldukları dinlerin de etkisi kuşkusuz çok büyüktür. Tarihin en eski dönemlerinden günümüze kadar geçen süre içinde farklı Türk toplulukları; başta Gök Tanrı inancı olmak üzere Budizm, Maniheizm, Zerdüştlük, Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet gibi çok değişik dinleri kabul etmişlerdir. Her bir dinin kabulüyle birlikte, o dine ait kutsal metinlerin ve öğreti kitaplarının Türkçeye çeviri süreci başlamıştır.
Nicolaus Wilhelm Schröder tarafından 1739 yılında Latince ve Türkçe olarak yayımlanan Quatuor Prima Capita Geneseos Tvrcice Et Latine adlı eser, Musa Peygamber'e indirilmiş olan Tevrat'ın bir bölümünün tercümesini içermektedir. Tekvin'in İlk Dört Bölümü -Türkçe ve Latince şeklinde Türkçeye çevirebileceğimiz bu eserde, Tevrat'ın Tekvin bahsinin ilk dört bölümü; yani Dünya'nın yaratılışı, ilk insanlar Adem'le Havva, Adem'le Havva'nın yeryüzüne gönderilmesi ve Kabil'in Habil'i öldürmesi anlatılmaktadır.
Türkçenin yaklaşık 300 yıl öncesine ait miraslarından biri olan bu Tekvin tercümesi, bir daha göstermiştir ki Türkçe farklı dinlere ait metinlerdeki terimleri ve kavramları karşılamakta son derece üretken ve zengin bir dildir.
Dünyanın en eski ve en köklü milletlerinden olan Türkler, çok zengin ve renkli bir tarih ve kültür mirasına sahiplerdir. Bunda; örf ve âdetleri, yaşadıkları coğrafya kadar kabul etmiş oldukları dinlerin de etkisi kuşkusuz çok büyüktür. Tarihin en eski dönemlerinden günümüze kadar geçen süre içinde farklı Türk toplulukları; başta Gök Tanrı inancı olmak üzere Budizm, Maniheizm, Zerdüştlük, Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet gibi çok değişik dinleri kabul etmişlerdir. Her bir dinin kabulüyle birlikte, o dine ait kutsal metinlerin ve öğreti kitaplarının Türkçeye çeviri süreci başlamıştır.
Nicolaus Wilhelm Schröder tarafından 1739 yılında Latince ve Türkçe olarak yayımlanan Quatuor Prima Capita Geneseos Tvrcice Et Latine adlı eser, Musa Peygamber'e indirilmiş olan Tevrat'ın bir bölümünün tercümesini içermektedir. Tekvin'in İlk Dört Bölümü -Türkçe ve Latince şeklinde Türkçeye çevirebileceğimiz bu eserde, Tevrat'ın Tekvin bahsinin ilk dört bölümü; yani Dünya'nın yaratılışı, ilk insanlar Adem'le Havva, Adem'le Havva'nın yeryüzüne gönderilmesi ve Kabil'in Habil'i öldürmesi anlatılmaktadır.
Türkçenin yaklaşık 300 yıl öncesine ait miraslarından biri olan bu Tekvin tercümesi, bir daha göstermiştir ki Türkçe farklı dinlere ait metinlerdeki terimleri ve kavramları karşılamakta son derece üretken ve zengin bir dildir.