Tıp Alanında Kişisel Verilerin Korunması Genel Veri Koruma Tüzüğü – 108 + Sayılı Sözleşme – Avrupa Konseyi Tavsiye Kararları ve Uygulama Geliştiriciler İçin Kapsamlı Değerlendirme Yapılmıştır
Pandemi dönemi bize Tıp alanında toplanan verilerin kamu sağlığı boyutu ile çok farklı deneyimler yaşatmaktadır. Kişisel verilerin sadece yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından işlenmesi ile ilgili düzenlemeler bir yanda, bir yandan da kişisel verilerin ne kadarı işlenmeli sorusu bu alanla ilgilenenleri oldukça düşündürmektedir.
Hastanın otomatik olarak bu sisteme dahil edilmesi ve sistemi yönetme yetkisinin tamamen elinden alınması tedavi olmak için gelen hastanın başka bir sağlık alanını yani toplumsal sağlık alanını. Bozmaktadır. Hastanın zorunlu olarak kişisel verilerinin aktarılması bir adım sonra hastanın tedavi hakkından vazgeçmesine yol açmaktadır.
Veri minimizasyonu ilkesi, veri işleyenlerin menfaat dengesini gözeterek en az veri ile maksimum fayda sağlamasını ve amaçla orantılı olacak şekilde veri işlemesini ifade ederken, bir yandan da Sağlık Bakanlığı'nın uygulamalarında halen T.C kimlik numarası yeterli kabul edilmemekte, biyometrik veri toplama yöntemi ile damar izi alınması uygulaması gibi çok sayıda uygulama ile fazla veri depolanmaktadır.
Kitabın dördüncü baskısında tıp alanında yeni kavramlar, yapay zeka, teletıp, sağlık bilişimi ve uygulama geliştiricilere yol gösterici olacak unsurlardan bahsedilmiştir. AİHM mahkemesi kararları ve kitabın son sayfalarında da açık rıza beyanlarına örnek teşkil edecek bilgiler paylaşılmıştır. Satır aralarında yazarın eleştirileri ve mobil temas takip sistemleri hakkında görüşleri ve bir çeviri yazısı da yer almaktadır.
Konu Başlıkları
Sır Saklama ve Kişisel Veri Kavramı
Tıp Alanında Kişisel Verilerin Korunması
108+ Sayılı Sözleşme ve GDPR
Uygulama Geliştiriciler için Veri Koruması
AİHM'nin Veri Korumasına Yaklaşımı
Anonimleştirme
Açık Rıza Beyanı Örnekleri
Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Düzenlemeler
Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Verilmesi Suçu
Bildirim Yükümlülüğü
Avrupa Konseyi Tavsiye Kararları ve Uygulama Geliştiriciler İçin Kapsamlı Değerlendirme
Pandemi dönemi bize Tıp alanında toplanan verilerin kamu sağlığı boyutu ile çok farklı deneyimler yaşatmaktadır. Kişisel verilerin sadece yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından işlenmesi ile ilgili düzenlemeler bir yanda, bir yandan da kişisel verilerin ne kadarı işlenmeli sorusu bu alanla ilgilenenleri oldukça düşündürmektedir.
Hastanın otomatik olarak bu sisteme dahil edilmesi ve sistemi yönetme yetkisinin tamamen elinden alınması tedavi olmak için gelen hastanın başka bir sağlık alanını yani toplumsal sağlık alanını. Bozmaktadır. Hastanın zorunlu olarak kişisel verilerinin aktarılması bir adım sonra hastanın tedavi hakkından vazgeçmesine yol açmaktadır.
Veri minimizasyonu ilkesi, veri işleyenlerin menfaat dengesini gözeterek en az veri ile maksimum fayda sağlamasını ve amaçla orantılı olacak şekilde veri işlemesini ifade ederken, bir yandan da Sağlık Bakanlığı'nın uygulamalarında halen T.C kimlik numarası yeterli kabul edilmemekte, biyometrik veri toplama yöntemi ile damar izi alınması uygulaması gibi çok sayıda uygulama ile fazla veri depolanmaktadır.
Kitabın dördüncü baskısında tıp alanında yeni kavramlar, yapay zeka, teletıp, sağlık bilişimi ve uygulama geliştiricilere yol gösterici olacak unsurlardan bahsedilmiştir. AİHM mahkemesi kararları ve kitabın son sayfalarında da açık rıza beyanlarına örnek teşkil edecek bilgiler paylaşılmıştır. Satır aralarında yazarın eleştirileri ve mobil temas takip sistemleri hakkında görüşleri ve bir çeviri yazısı da yer almaktadır.
Konu Başlıkları
Sır Saklama ve Kişisel Veri Kavramı
Tıp Alanında Kişisel Verilerin Korunması
108+ Sayılı Sözleşme ve GDPR
Uygulama Geliştiriciler için Veri Koruması
AİHM'nin Veri Korumasına Yaklaşımı
Anonimleştirme
Açık Rıza Beyanı Örnekleri
Kişisel Verilerin Korunmasına İlişkin Düzenlemeler
Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Verilmesi Suçu
Bildirim Yükümlülüğü
Avrupa Konseyi Tavsiye Kararları ve Uygulama Geliştiriciler İçin Kapsamlı Değerlendirme