Toplu Öyküler

Stok Kodu:
9786253692209
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
384
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%30 indirimli
345,00TL
241,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 29,52TL
9786253692209
1344097
Toplu Öyküler
Toplu Öyküler
241.50

Tadeusz Borowski’nin Toplu Öyküler’i, savaş sonrası Polonya edebiyatının bu aykırı yazarının Auschwitz ve Dachau toplama kamplarındaki mahkûmiyeti sırasında yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı ve bugün Holokost edebiyatının önde gelen metinleri arasında kabul gören “Bizim Burada, Auschwitz’te”, “Maria’ya Veda” ve “Gaza Buyrunuz Hanımlar Beyler” gibi öykülerini bir araya getiriyor. 1945’te serbest kalan Borowski, birçok Holokost anlatısından farklı olarak, öykülerini kampa getirilen Yahudi
mahkûmların bakış açısından değil, onlara kıyasla çok daha ayrıcalıklı sayılabilecek –ve kendisiyle aynı ismi taşıyan– Polonyalı bir siyasi mahkûmun gözünden kaleme alır. Borowski’nin, dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alan öyküleri yalnız zalimlerin değil, kurbanların da kötülüğe âlet oldukları, hayatta kalma arzusunun merhametin önüne geçtiği, sapkınlığın normalleştiği bir dünyayı tüm çıplaklığıyla resmeder.

“O başka dünyanın bir gün geleceğine, insan haklarının yeniden
kazanılacağına dair umut olmasaydı kampta bir gün bile yaşayabilir miydik sanıyorsun? İnsanlara her gün yaşam savaşı vermelerini buyuran bu umuttur, çünkü belki de o gün kurtuluş günü olacak.
İnsanlık tarihinde umut insanda hiçbir zaman bundan daha güçlü olmamıştı ama hiçbir zaman da bu savaşta, bu kampta olduğu kadar kötülüğe yol açmamıştı.”

Tadeusz Borowski’nin Toplu Öyküler’i, savaş sonrası Polonya edebiyatının bu aykırı yazarının Auschwitz ve Dachau toplama kamplarındaki mahkûmiyeti sırasında yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı ve bugün Holokost edebiyatının önde gelen metinleri arasında kabul gören “Bizim Burada, Auschwitz’te”, “Maria’ya Veda” ve “Gaza Buyrunuz Hanımlar Beyler” gibi öykülerini bir araya getiriyor. 1945’te serbest kalan Borowski, birçok Holokost anlatısından farklı olarak, öykülerini kampa getirilen Yahudi
mahkûmların bakış açısından değil, onlara kıyasla çok daha ayrıcalıklı sayılabilecek –ve kendisiyle aynı ismi taşıyan– Polonyalı bir siyasi mahkûmun gözünden kaleme alır. Borowski’nin, dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alan öyküleri yalnız zalimlerin değil, kurbanların da kötülüğe âlet oldukları, hayatta kalma arzusunun merhametin önüne geçtiği, sapkınlığın normalleştiği bir dünyayı tüm çıplaklığıyla resmeder.

“O başka dünyanın bir gün geleceğine, insan haklarının yeniden
kazanılacağına dair umut olmasaydı kampta bir gün bile yaşayabilir miydik sanıyorsun? İnsanlara her gün yaşam savaşı vermelerini buyuran bu umuttur, çünkü belki de o gün kurtuluş günü olacak.
İnsanlık tarihinde umut insanda hiçbir zaman bundan daha güçlü olmamıştı ama hiçbir zaman da bu savaşta, bu kampta olduğu kadar kötülüğe yol açmamıştı.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat