Genç yazar Yiğit Sertdemir’in ustaca kurgulamamış, özgün anlatım ve fikirlerin peşinden koşan, yalın, içten ve çarpıcı iki oyunu. Bekleme Salonu, aynı amaçla geldikleri bekleme salonuda, karşılarına çıkan küçük(!) bir engel sonucu beklemekten vazgeçen 3 kişinin, masal, bilmece ve şiddetle örülü çekişmesini anlatıyor. O.B.E.B (Ortak Bölenlerin En Büyüğü), 1970’li yıllarda bir psikolog ve yardımcısı tarafından, birbirinden farklı dört kadının psikodrama yöntemiyle, ‘merkezce’ belirlenen hedeflere dönüştürülmesini anlatan, yakın geçmişimize dair bir kara mizah örneği.
Genç yazar Yiğit Sertdemir’in ustaca kurgulamamış, özgün anlatım ve fikirlerin peşinden koşan, yalın, içten ve çarpıcı iki oyunu. Bekleme Salonu, aynı amaçla geldikleri bekleme salonuda, karşılarına çıkan küçük(!) bir engel sonucu beklemekten vazgeçen 3 kişinin, masal, bilmece ve şiddetle örülü çekişmesini anlatıyor. O.B.E.B (Ortak Bölenlerin En Büyüğü), 1970’li yıllarda bir psikolog ve yardımcısı tarafından, birbirinden farklı dört kadının psikodrama yöntemiyle, ‘merkezce’ belirlenen hedeflere dönüştürülmesini anlatan, yakın geçmişimize dair bir kara mizah örneği.