Temettuat defterlerinin ışığı altında Silivri’nin günümüzden yaklaşık yüz yetmiş yıl öncesine ışık tutan bu kitap, yerleşimin hem demografik yapısının, hem ticari çehresinin hem de idari yapısının ne derece değişmiş olduğunu mahalleler ölçeğinde, detaylı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Yazarın Traklar’dan başlayarak, Bizans’a gelinceye kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığı bilinen Silivri’ye, Osmanlılar geldiğinde Türkler önce Silivri Kalesine yerleşmiş, ancak zamanla sahil bölgelerine taşınmış, Rum, Ermeni ve Yahudiler ise, kale civarında yaşamıştır. Silivri’nin bir padişah düğününe “Orhan Gazi ile Bizans İmparatoru Kantakuzenos’un kızı Thedora!nın düğününe” ev sahipliği yapması, İstanbul’un buğday ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılaması, belli iş kollarının mahallelere ve etnik topluluklara göre dağılımını öğrendiğimiz bu kitapta, Silivri’deki ticari yapılar, panayırlar gibi şehrin içindeki ticari aktiviteleri ve etnik gurupların birbiriyle uyumlu bir şekilde çalıştıklarını göz önüne sermektedir. Günümüz Silivri’sinden çok farklı olan, modern yaşamımız ile karşılaştırıldığında adeta masalsı bir yaşamı, çeşitli örneklerle ve akıcı bir dille anlatan bu yayını, geçmişi merak eden tüm okuyuculara içtenlikle öneriyorum…
Temettuat defterlerinin ışığı altında Silivri’nin günümüzden yaklaşık yüz yetmiş yıl öncesine ışık tutan bu kitap, yerleşimin hem demografik yapısının, hem ticari çehresinin hem de idari yapısının ne derece değişmiş olduğunu mahalleler ölçeğinde, detaylı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Yazarın Traklar’dan başlayarak, Bizans’a gelinceye kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığı bilinen Silivri’ye, Osmanlılar geldiğinde Türkler önce Silivri Kalesine yerleşmiş, ancak zamanla sahil bölgelerine taşınmış, Rum, Ermeni ve Yahudiler ise, kale civarında yaşamıştır. Silivri’nin bir padişah düğününe “Orhan Gazi ile Bizans İmparatoru Kantakuzenos’un kızı Thedora!nın düğününe” ev sahipliği yapması, İstanbul’un buğday ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılaması, belli iş kollarının mahallelere ve etnik topluluklara göre dağılımını öğrendiğimiz bu kitapta, Silivri’deki ticari yapılar, panayırlar gibi şehrin içindeki ticari aktiviteleri ve etnik gurupların birbiriyle uyumlu bir şekilde çalıştıklarını göz önüne sermektedir. Günümüz Silivri’sinden çok farklı olan, modern yaşamımız ile karşılaştırıldığında adeta masalsı bir yaşamı, çeşitli örneklerle ve akıcı bir dille anlatan bu yayını, geçmişi merak eden tüm okuyuculara içtenlikle öneriyorum…