Nobel adayı ve çağdaş Rumen edebiyatının kült yazarı Mircea Cartarescu ülkesinde ve çevrildiği ülkelerde büyük ilgi gören Travesti romanında Victor adlı kahramanının cinsel kimliğiyle yüzleşme sancılarını anlatıyor.Victor on yedi yıl öncesini, on yedi yaşındayken katıldığı bir okul gezisini hatırlarken zihninde kadın giysileri giymeyi seven bir arkadaşının, Lulu’nun hayali canlanır. Bir yaz kampında ona dokunmuş ve büyülenmiştir. Frapan giysileriyle erotik danslar yapan Lulu, Victor’un cinselliğini ilk uyandıran canlı varlıktır."Kafamda yoğun bir şerbet gibi katılaşan huzursuzluk, burnumun kemiklerine, boynumun omurlarına iniyor ve Lulu’nun görüntüsü karışık renkler içinde, kedi idrarından yapılmış farlar, samur sperminden parfüm, egzotik, çürümüş ve şüpheli çiçeklerde, yağlı bir rimel sürmüş gözler içinde akıyormuş gibi göğsümü pembe ve yapışkan bir şeyle istila ediyor ve - Dali’deki gibi süzülürken - akmak istiyor: Beni komple kirletip kanala sahte bir bacak atan asfalttaki bir su birikintisine sızmak istiyor. Victor, yalnızlığımın beyaz teninde bir çıban bulunduğunu ve bu çıbanın adının Lulu olduğunu biliyor musun?"Victor yıllar boyu Lulu’nun imgesini silemez zihninden. Bu imgenin peşine düştüğünde çok daha derinlerde kalmış, bulanık bir başka görüntü, kız kardeşinin görüntüsü canlanır gözünde. Ancak emin değildir; böyle bir kız kardeş gerçekten var mıdır, yoksa o kızın yüzü Victor’un kendi yüzü müdür? Cartarescu, Travesti’yle Victor’un sanrılarla alt üst olmuş bölük pörçük zihninde, çarpıcı benzetmeler ve erotik imgelerle dolu ancak bir o kadar da heyecanlı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor okuru.
Nobel adayı ve çağdaş Rumen edebiyatının kült yazarı Mircea Cartarescu ülkesinde ve çevrildiği ülkelerde büyük ilgi gören Travesti romanında Victor adlı kahramanının cinsel kimliğiyle yüzleşme sancılarını anlatıyor.Victor on yedi yıl öncesini, on yedi yaşındayken katıldığı bir okul gezisini hatırlarken zihninde kadın giysileri giymeyi seven bir arkadaşının, Lulu’nun hayali canlanır. Bir yaz kampında ona dokunmuş ve büyülenmiştir. Frapan giysileriyle erotik danslar yapan Lulu, Victor’un cinselliğini ilk uyandıran canlı varlıktır."Kafamda yoğun bir şerbet gibi katılaşan huzursuzluk, burnumun kemiklerine, boynumun omurlarına iniyor ve Lulu’nun görüntüsü karışık renkler içinde, kedi idrarından yapılmış farlar, samur sperminden parfüm, egzotik, çürümüş ve şüpheli çiçeklerde, yağlı bir rimel sürmüş gözler içinde akıyormuş gibi göğsümü pembe ve yapışkan bir şeyle istila ediyor ve - Dali’deki gibi süzülürken - akmak istiyor: Beni komple kirletip kanala sahte bir bacak atan asfalttaki bir su birikintisine sızmak istiyor. Victor, yalnızlığımın beyaz teninde bir çıban bulunduğunu ve bu çıbanın adının Lulu olduğunu biliyor musun?"Victor yıllar boyu Lulu’nun imgesini silemez zihninden. Bu imgenin peşine düştüğünde çok daha derinlerde kalmış, bulanık bir başka görüntü, kız kardeşinin görüntüsü canlanır gözünde. Ancak emin değildir; böyle bir kız kardeş gerçekten var mıdır, yoksa o kızın yüzü Victor’un kendi yüzü müdür? Cartarescu, Travesti’yle Victor’un sanrılarla alt üst olmuş bölük pörçük zihninde, çarpıcı benzetmeler ve erotik imgelerle dolu ancak bir o kadar da heyecanlı ve eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor okuru.