Trendeki Yabancı, Jenny Diski’nin iki Amerika seyahatini kapsıyor. İki gezi, birkaç tren, çokça yabancı ve içilen sayısız sigara. İlki tesadüfi bir yolculukken, New York’ta başlayıp New York’ta sonlanacak bir daire çizdiği ve ABD’nin çevre hattını tamamen dolaştığı ikinci gezi tamamen planlıdır. Diski, bir deneyimin tekrarını düşler. Trenlerin sigara içilen vagonlarında vakit geçirir en çok. Her trenin sigara vagonu farklıdır ve hepsinin kendi hikâyesi vardır. Birbirini tanımayan insanların ortak bir amaç uğruna bir araya geldiği, hızla samimi olunabilen
bir acayiplikler vagonudur orası. Sert bir ergenlik yaşamış olan Diski, gençliğinde başından geçen akıl hastanesi deneyimiyle trenlerin sigara içme vagonundaki “biz” duygusunu kıyaslar. Vagonlardan, istasyonlardan
ve yabancılardan yola çıkarak hayatın muhasebesini yapar.
Ackerley Otobiyografi Ödülü’nü ve Thomas Cook Gezi Kitabı Ödülü’nü kazanmış olan Trendeki Yabancı’yı deneme, gezi ya da anı kitabı olarak okuyabilirsiniz. Her birinden izler taşıyan bu kitap, kurmacadışı türlerin edebi yönden ne denli güçlü olabileceğini gösteriyor.
Dinliyorum ve dinliyorum. Başkalarından artık gına gelmiş olsa da dinlemeyi bırakamıyorum. Öylece oturun ve konuşan insanları, özellikle de yabancıları bir dinleyin: Duyulacak her şeyi duyarsınız. Bir şeylerin nasıl olduğuna, gidişatına, neye benzediğine dair ifadeler toplarsınız. Ayrıntılar biraz farklılık gösterse de üslup, raylar üzerinde dönen tekerleklerin sesi kadar tanıdık gelmeye başlar. Her kelime sıradan, klişe ve tahmin edilirdir ve her hikâye binlerce kez anlatılmıştır; yine de her kelime doğrudur.
Trendeki Yabancı, Jenny Diski’nin iki Amerika seyahatini kapsıyor. İki gezi, birkaç tren, çokça yabancı ve içilen sayısız sigara. İlki tesadüfi bir yolculukken, New York’ta başlayıp New York’ta sonlanacak bir daire çizdiği ve ABD’nin çevre hattını tamamen dolaştığı ikinci gezi tamamen planlıdır. Diski, bir deneyimin tekrarını düşler. Trenlerin sigara içilen vagonlarında vakit geçirir en çok. Her trenin sigara vagonu farklıdır ve hepsinin kendi hikâyesi vardır. Birbirini tanımayan insanların ortak bir amaç uğruna bir araya geldiği, hızla samimi olunabilen
bir acayiplikler vagonudur orası. Sert bir ergenlik yaşamış olan Diski, gençliğinde başından geçen akıl hastanesi deneyimiyle trenlerin sigara içme vagonundaki “biz” duygusunu kıyaslar. Vagonlardan, istasyonlardan
ve yabancılardan yola çıkarak hayatın muhasebesini yapar.
Ackerley Otobiyografi Ödülü’nü ve Thomas Cook Gezi Kitabı Ödülü’nü kazanmış olan Trendeki Yabancı’yı deneme, gezi ya da anı kitabı olarak okuyabilirsiniz. Her birinden izler taşıyan bu kitap, kurmacadışı türlerin edebi yönden ne denli güçlü olabileceğini gösteriyor.
Dinliyorum ve dinliyorum. Başkalarından artık gına gelmiş olsa da dinlemeyi bırakamıyorum. Öylece oturun ve konuşan insanları, özellikle de yabancıları bir dinleyin: Duyulacak her şeyi duyarsınız. Bir şeylerin nasıl olduğuna, gidişatına, neye benzediğine dair ifadeler toplarsınız. Ayrıntılar biraz farklılık gösterse de üslup, raylar üzerinde dönen tekerleklerin sesi kadar tanıdık gelmeye başlar. Her kelime sıradan, klişe ve tahmin edilirdir ve her hikâye binlerce kez anlatılmıştır; yine de her kelime doğrudur.