Boğulur gibi oldum: kalktım ayağa. Hayır! Hayır! Bu yükü hep birlikte taşımalıyız! Gökle yerin birleştiği yerde bir ateş oyunu başlıyordu. Dünya yeniden yaratılıyordu sanki. Doğuya giden bir yolcu katarı geçti. Biri el sallıyordu pencereden. Ben de salladım elimi. Baba gülüyordu uzaklarda. — Trenler yine gidiyor, dedim. (Romandan) Muzaffer Hacıhasanoğlu (1924–1985) ülkemizin saygın öykücü ve romancılarındandır. Çankırı'da doğdu. Ankara Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Anadolu'nun çeşitli yörelerinde hekim olarak çalıştı. 1967 yılında emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşti. İlk hikayesi 1947 yılında Varlık dergisinde çıktı. Bazı eserleri gazetelerde tefrika halinde kalmıştır. Eller adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü'nü kazandı. Eserleri: Bir Tespih Tanesi, Evlerde Sevgi Yoktu, Bu Dağın Ardı, Eller, Dağ Başındaki Ölü, Trenler Yine Gidiyor, Atatürk Bakıyor Bize.
Boğulur gibi oldum: kalktım ayağa. Hayır! Hayır! Bu yükü hep birlikte taşımalıyız! Gökle yerin birleştiği yerde bir ateş oyunu başlıyordu. Dünya yeniden yaratılıyordu sanki. Doğuya giden bir yolcu katarı geçti. Biri el sallıyordu pencereden. Ben de salladım elimi. Baba gülüyordu uzaklarda. — Trenler yine gidiyor, dedim. (Romandan) Muzaffer Hacıhasanoğlu (1924–1985) ülkemizin saygın öykücü ve romancılarındandır. Çankırı'da doğdu. Ankara Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Anadolu'nun çeşitli yörelerinde hekim olarak çalıştı. 1967 yılında emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleşti. İlk hikayesi 1947 yılında Varlık dergisinde çıktı. Bazı eserleri gazetelerde tefrika halinde kalmıştır. Eller adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu Hikâye Ödülü'nü kazandı. Eserleri: Bir Tespih Tanesi, Evlerde Sevgi Yoktu, Bu Dağın Ardı, Eller, Dağ Başındaki Ölü, Trenler Yine Gidiyor, Atatürk Bakıyor Bize.