Haefs’in antik çağı, düz, parlak bir mermer değil, o yaşıyor, yiyip içiyor, bağırıyor, gülüyor, sevişiyor ve ölüyor. Frankfurter Rundschau Troya’yı; Paris’in güzel Helena’yı kaçırması yüzünden Grekler tarafından yıkılan bu ünlü şehrin destanını, çöküşünü herkes bilir. Bu roman bize hikâyeyi bambaşka bir bakış açısından anlatıyor; Savaşa yol açan gerçek nedenin bir kadın değil, iktidar hırsı ve maddi çıkarlar olduğunu gösteriyor. Gisbert Haefs, yüksek bir kültürün trajik sonunu ve bronz çağının renkli panoramasını gözler önüne seriyor. Hayatın içinden, gerilim ve espri dolu tarihi bir roman.
Haefs’in antik çağı, düz, parlak bir mermer değil, o yaşıyor, yiyip içiyor, bağırıyor, gülüyor, sevişiyor ve ölüyor. Frankfurter Rundschau Troya’yı; Paris’in güzel Helena’yı kaçırması yüzünden Grekler tarafından yıkılan bu ünlü şehrin destanını, çöküşünü herkes bilir. Bu roman bize hikâyeyi bambaşka bir bakış açısından anlatıyor; Savaşa yol açan gerçek nedenin bir kadın değil, iktidar hırsı ve maddi çıkarlar olduğunu gösteriyor. Gisbert Haefs, yüksek bir kültürün trajik sonunu ve bronz çağının renkli panoramasını gözler önüne seriyor. Hayatın içinden, gerilim ve espri dolu tarihi bir roman.