İyi yazarların ayırıcı vasıflarından biri de şüphesiz bu dünyaya dair bir bakış geliştirmeleridir. Üslup, bu bakışla oluşur; bir yazarın farklı zamanlarda kaleme aldığı metinler arasındaki tematik yakınlaşmanın sebebi çoğu zaman budur. Dahası iyi eseri, pek çok alanda olduğu gibi edebiyatta da hüküm süren vasat olandan ayıran da başka niteliklerinin yanı sıra bakış açısıdır. İyi bir yazar, onu hikâye ederken dünyaya, zaman içinde geliştirdiği o kendin has bakışıyla bakar ve yorumlar; hangi “biçim”de ne yazıyor olursa olsun metne imzasını da böyle atar.
Murat k. Murat’ın ilk öyküsünden beri başardığı ve anılması gereken vasfı budur işte. Önce ilk kitabı Bir Zamanlar Dünyada’da, ayrıntıları seven, hep görünenin ötesine yönelen, dünya içinde başka dünyalar, hikâye içinde başka hikâyeler arayan keskin gözleriyle dikkatleri üzerine çekti. Şimdi artık ustalığa adım atan bir hikâye anlatıcısının cüretiyle okura değil, eleştirmenlere değil, başka yazarlara bile değil, sanki sadece inşa ededurduğu kurmaca dünyasına aşina olanlara hatta belki kitabındaki karakterlerine şöyle fısıldıyor: “Merak etmeyin, Tuhaf Olan Onlar.” Kabul edelim ki bu, güçlü ve karşı konulamaz bir fısıltı.
Aykut Ertuğrul
İyi yazarların ayırıcı vasıflarından biri de şüphesiz bu dünyaya dair bir bakış geliştirmeleridir. Üslup, bu bakışla oluşur; bir yazarın farklı zamanlarda kaleme aldığı metinler arasındaki tematik yakınlaşmanın sebebi çoğu zaman budur. Dahası iyi eseri, pek çok alanda olduğu gibi edebiyatta da hüküm süren vasat olandan ayıran da başka niteliklerinin yanı sıra bakış açısıdır. İyi bir yazar, onu hikâye ederken dünyaya, zaman içinde geliştirdiği o kendin has bakışıyla bakar ve yorumlar; hangi “biçim”de ne yazıyor olursa olsun metne imzasını da böyle atar.
Murat k. Murat’ın ilk öyküsünden beri başardığı ve anılması gereken vasfı budur işte. Önce ilk kitabı Bir Zamanlar Dünyada’da, ayrıntıları seven, hep görünenin ötesine yönelen, dünya içinde başka dünyalar, hikâye içinde başka hikâyeler arayan keskin gözleriyle dikkatleri üzerine çekti. Şimdi artık ustalığa adım atan bir hikâye anlatıcısının cüretiyle okura değil, eleştirmenlere değil, başka yazarlara bile değil, sanki sadece inşa ededurduğu kurmaca dünyasına aşina olanlara hatta belki kitabındaki karakterlerine şöyle fısıldıyor: “Merak etmeyin, Tuhaf Olan Onlar.” Kabul edelim ki bu, güçlü ve karşı konulamaz bir fısıltı.
Aykut Ertuğrul