Tüplü Televizyon Kırılınca

Stok Kodu:
9786256099142
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
99
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%35 indirimli
149,00TL
96,85TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,84TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786256099142
1351519
Tüplü Televizyon Kırılınca
Tüplü Televizyon Kırılınca
96.85

Şehir ve apartmanlar gökyüzünü esirger mi insanlardan? Sıralı daireler birer kahır yuvalarına döner mi çocuklar için? Kaplumbağalar dile gelir mi? Çıkarsız adım atılmaz mı büyük büyük caddelerde? Bir televizyon nasıl olur da tamir edilemez bunca zamanda? Kırıp dökülenlerin yerini hep başka yeni şeyler mi alır? Akvaryum, solucan, köy, bilezik, gözyaşı, olta. Tüplü Televizyon Kırılınca çekirdek bir ailenin şehirde tutunma çabaları, nefes alıp verişleri, kalp atışları, taşeronları, gürültüsü ve tramvayları.

"Anne, solucan toplamaya gidiyoruz!"
“Yıldırım ağlamaklı oldu. Gözleri doldu. Dişlerini sıktı. Kendini sıktı. Dudağını ısırdı. Kanattı. Kan tadı diline geldi. Ekşi. Yuttu. Biradan büyük bir yudum daha aldı. Nazo toz meyve suyuydu. Arkadaşlarıyla para toplayıp yan köydeki bakkaldan paket içinde alırlar, dönüş yolunda koştur koştur çayıra serilirlerdi. Hasat zamanı eğlencelerinden biriydi. Sıcak tüm uzuvlarını yakardı. Sonra litrelik su kabına tozu boşaltırlar, aralarındaki en küçüğünü çeşmeye kabı suyla doldurmaya yollarlardı. Oğlanın dönüşünü dört gözle izlemeye koyulurlardı. Kap her defasında başka renklere bulanmış olarak geri gelirdi. Bunu da yine kura yöntemiyle belirlerdi.
Turuncu, kırmızı, sarı…"

Şehir ve apartmanlar gökyüzünü esirger mi insanlardan? Sıralı daireler birer kahır yuvalarına döner mi çocuklar için? Kaplumbağalar dile gelir mi? Çıkarsız adım atılmaz mı büyük büyük caddelerde? Bir televizyon nasıl olur da tamir edilemez bunca zamanda? Kırıp dökülenlerin yerini hep başka yeni şeyler mi alır? Akvaryum, solucan, köy, bilezik, gözyaşı, olta. Tüplü Televizyon Kırılınca çekirdek bir ailenin şehirde tutunma çabaları, nefes alıp verişleri, kalp atışları, taşeronları, gürültüsü ve tramvayları.

"Anne, solucan toplamaya gidiyoruz!"
“Yıldırım ağlamaklı oldu. Gözleri doldu. Dişlerini sıktı. Kendini sıktı. Dudağını ısırdı. Kanattı. Kan tadı diline geldi. Ekşi. Yuttu. Biradan büyük bir yudum daha aldı. Nazo toz meyve suyuydu. Arkadaşlarıyla para toplayıp yan köydeki bakkaldan paket içinde alırlar, dönüş yolunda koştur koştur çayıra serilirlerdi. Hasat zamanı eğlencelerinden biriydi. Sıcak tüm uzuvlarını yakardı. Sonra litrelik su kabına tozu boşaltırlar, aralarındaki en küçüğünü çeşmeye kabı suyla doldurmaya yollarlardı. Oğlanın dönüşünü dört gözle izlemeye koyulurlardı. Kap her defasında başka renklere bulanmış olarak geri gelirdi. Bunu da yine kura yöntemiyle belirlerdi.
Turuncu, kırmızı, sarı…"

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat