“1868’den beri gri olan saçları o dönemde hala koyu sarıydı ve sakal bırakmak yerine kısa sarı bir bıyık bırakıyordu. Kafası ve boyuyla, Rusya’nın büyük reformcusunun yarı vahşi ve kaba doğasıyla hiçbir ortak yanı olmamasına rağmen, bize gençliğinde Büyük Petro’yu hatırlatıyordu. O kocaman kafa ve beden, saf akıl, iyi ve yumuşak bir ruh barındırıyordu. Hayatı boyunca ava aşırı meraklı olan Turgenyev, belki de avda öldürdüğü hayvanlar dışında kimseye en ufak zararı dokunmayan bir adamdı. Nezaketi, her şeyi görme yeteneğini, gördüğü ve duyduğu her şeyi dinleyiciye ya da okuyucuya bu kadar net bir biçimde, olanca canlılığı ve doğruluğuyla, bütün ayrıntısına kadar az ve öz anlatabilme gibi orijinal bir yeteneği Turgenyev’den başka kimsede görmedik. O zamanın tüm idealistleri gibi, en yetenekli şairler ve sanatçılarla spekülasyona meyilli bu çevrenin üyeleri bile böyle doğuştan gelen bir doğa anlayışına ve gerçekliği kavrama yeteneğine sahip değildi. Bu ancak, yetiştirilme tarzımızın kuramsallığıyla açıklanabilir. Turgenyev’in konuşması son derece güçlü ve yeniydi.”
“Çalışanları derhâl özgürlüğüne kavuşturdum, dileyenleri kiradan kurtardım, genel olarak kurtuluşun başarısına mümkün olan her şekilde katkıda bulundum, kefaret olarak mirasın beşte birini oraya buraya dağıttım, fazla miktardaki mülk arazisi için de hiçbir şey almadım. Belki benim yerimde başkası olsa, daha fazlasını çok daha önceden yapardı, ama doğruyu söyleyeceğime söz verdim ve ne olursa olsun söyleyeceğim. Övünecek değilim; ancak onursuzluğun benim kitabımda yeri yok.”
İvan Sergeyeviç Turgenyev
Yevgeni Solovyov tarafından kaleme alınan “Turgenyev, Hayatı ve Edebi Çalışmaları” adlı biyografik anlatı bizlere Rus edebiyatının en büyük realist yazarlarından İvan Sergeyeviç Turgenyev’in çocukluğundan gençliğine, karakteristik özelliklerinden miras bıraktığı önemli eserlere kadar çeşitli konularda genel bir bakış sunmaktadır.
“1868’den beri gri olan saçları o dönemde hala koyu sarıydı ve sakal bırakmak yerine kısa sarı bir bıyık bırakıyordu. Kafası ve boyuyla, Rusya’nın büyük reformcusunun yarı vahşi ve kaba doğasıyla hiçbir ortak yanı olmamasına rağmen, bize gençliğinde Büyük Petro’yu hatırlatıyordu. O kocaman kafa ve beden, saf akıl, iyi ve yumuşak bir ruh barındırıyordu. Hayatı boyunca ava aşırı meraklı olan Turgenyev, belki de avda öldürdüğü hayvanlar dışında kimseye en ufak zararı dokunmayan bir adamdı. Nezaketi, her şeyi görme yeteneğini, gördüğü ve duyduğu her şeyi dinleyiciye ya da okuyucuya bu kadar net bir biçimde, olanca canlılığı ve doğruluğuyla, bütün ayrıntısına kadar az ve öz anlatabilme gibi orijinal bir yeteneği Turgenyev’den başka kimsede görmedik. O zamanın tüm idealistleri gibi, en yetenekli şairler ve sanatçılarla spekülasyona meyilli bu çevrenin üyeleri bile böyle doğuştan gelen bir doğa anlayışına ve gerçekliği kavrama yeteneğine sahip değildi. Bu ancak, yetiştirilme tarzımızın kuramsallığıyla açıklanabilir. Turgenyev’in konuşması son derece güçlü ve yeniydi.”
“Çalışanları derhâl özgürlüğüne kavuşturdum, dileyenleri kiradan kurtardım, genel olarak kurtuluşun başarısına mümkün olan her şekilde katkıda bulundum, kefaret olarak mirasın beşte birini oraya buraya dağıttım, fazla miktardaki mülk arazisi için de hiçbir şey almadım. Belki benim yerimde başkası olsa, daha fazlasını çok daha önceden yapardı, ama doğruyu söyleyeceğime söz verdim ve ne olursa olsun söyleyeceğim. Övünecek değilim; ancak onursuzluğun benim kitabımda yeri yok.”
İvan Sergeyeviç Turgenyev
Yevgeni Solovyov tarafından kaleme alınan “Turgenyev, Hayatı ve Edebi Çalışmaları” adlı biyografik anlatı bizlere Rus edebiyatının en büyük realist yazarlarından İvan Sergeyeviç Turgenyev’in çocukluğundan gençliğine, karakteristik özelliklerinden miras bıraktığı önemli eserlere kadar çeşitli konularda genel bir bakış sunmaktadır.