Türk Ceza Hukukunda İftira Suçu (TCK m. 267) (TCK m. 267)

Stok Kodu:
9789750251528
Boyut:
16x24 cm
Sayfa Sayısı:
223
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-10
Kapak Türü:
Karton Kapaklı
Dili:
Türkçe
%10 indirimli
395,00TL
355,50TL
Taksitli fiyat: 9 x 43,45TL
9789750251528
1209865
Türk Ceza Hukukunda İftira Suçu (TCK m. 267)
Türk Ceza Hukukunda İftira Suçu (TCK m. 267) (TCK m. 267)
355.50
İçinde bulunmuş olduğumuz çağın iletişim çağı olması sebebiyle insanların birbirleriyle ve toplumla iletişim kurabilmeleri kolaylaştığı gibi haklarını aramak amacıyla yetkili makamlara erişimleri de kolaylaşmıştır. Bilginin yayılma hızının artmış olması insanların faydalı bilgilere erişimi açısından kolaylıklar yaratmış olsa da, bu durum kötü niyetli insanların elinde masum kişilere karşı silah olarak kullanılmaktadır.

Günümüzde masum bireyler, kötü niyetli insanların ihbar ve şikâyet yoluyla veya basın yayın yoluyla haklarında yapacakları isnatlar neticesinde yetkili makamlar nezdinde şüpheli-sanık konumuna gelebilecekleri gibi, toplum nezdinde de karalanmış olacaklardır. Bu sebeple masum bireylerin haksız isnatlardan korunmasını sağlamak amacıyla geçmişten günümüze hemen hemen her hukuk sisteminde "İftira" bir suç tipi olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.

İftira suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu madde 267'de bu suçun, ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın yayın yoluyla işlenebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden hareketle eserde; bireylerin Anayasadan kaynaklı ihbar ve şikâyet haklarının, basının Anayasa kaynaklı haber verme hakkının sınırları, iftira suçu açısından değerlendirilmektedir. Yine Türk Ceza Kanununda yer alan "Hakaret" suçu bakımından getirilen "İddia ve Savunma Dokunulmazlığı" düzenlemesinin iftira suçu açısından uygulanıp uygulanamayacağı detaylı olarak incelenmektedir.

Konu Başlıkları:
Basın ve Yayın Yoluyla İftira
Hukuka Aykırı Fiil İsnadı
Yetkili Makamlara İhbar veya Şikâyet
Sosyal Medya Aracılığıyla İftira İftiradan Dönme
İddia ve Savunma Dokunulmazlığı
Soruşturmanın Başlangıcı
İçinde bulunmuş olduğumuz çağın iletişim çağı olması sebebiyle insanların birbirleriyle ve toplumla iletişim kurabilmeleri kolaylaştığı gibi haklarını aramak amacıyla yetkili makamlara erişimleri de kolaylaşmıştır. Bilginin yayılma hızının artmış olması insanların faydalı bilgilere erişimi açısından kolaylıklar yaratmış olsa da, bu durum kötü niyetli insanların elinde masum kişilere karşı silah olarak kullanılmaktadır.

Günümüzde masum bireyler, kötü niyetli insanların ihbar ve şikâyet yoluyla veya basın yayın yoluyla haklarında yapacakları isnatlar neticesinde yetkili makamlar nezdinde şüpheli-sanık konumuna gelebilecekleri gibi, toplum nezdinde de karalanmış olacaklardır. Bu sebeple masum bireylerin haksız isnatlardan korunmasını sağlamak amacıyla geçmişten günümüze hemen hemen her hukuk sisteminde "İftira" bir suç tipi olarak düzenlenmiş bulunmaktadır.

İftira suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu madde 267'de bu suçun, ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın yayın yoluyla işlenebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden hareketle eserde; bireylerin Anayasadan kaynaklı ihbar ve şikâyet haklarının, basının Anayasa kaynaklı haber verme hakkının sınırları, iftira suçu açısından değerlendirilmektedir. Yine Türk Ceza Kanununda yer alan "Hakaret" suçu bakımından getirilen "İddia ve Savunma Dokunulmazlığı" düzenlemesinin iftira suçu açısından uygulanıp uygulanamayacağı detaylı olarak incelenmektedir.

Konu Başlıkları:
Basın ve Yayın Yoluyla İftira
Hukuka Aykırı Fiil İsnadı
Yetkili Makamlara İhbar veya Şikâyet
Sosyal Medya Aracılığıyla İftira İftiradan Dönme
İddia ve Savunma Dokunulmazlığı
Soruşturmanın Başlangıcı
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat