Bir Siyaset Bilimci olarak Türk Dış Politikası literatürüne ilgim ve aşinalığım, Bilkent Üniversitesi’nde doktora yaparken tez konum olarak belirlediğim değerli devlet adamı ve düşünür İsmail Cem’i araştırmamla başladı. Temelde sol eğilimli bir gazeteci ve entelektüel olan Cem, zamanla aktif siyasete girmiş ve uzun yıllar Dışişleri Bakanı olarak Türk Dış Politikası’na yön vermişti. Bu bağlamda, onun fikriyatı ve hayatını çalışırken, haliyle Türk Dış Politikası’nı araştırmaya ve kendisini bir rol-model olarak benimsemeye başladım.
Akademik hayata ve aktif olarak ders vermeye başladıktan sonra, Türkiye’de dış politikanın uluslararası hukuk normları bilinmeden ve öğretilmeden ve tamamen iç siyaset odaklı olarak devlet elitlerince yönlendirildiğini fark ederek, bu konuda daha ciddi çalışmalar yapmam gerektiğini anladım. Türkiye’nin uluslararası sistemdeki dengeleri gözeten ve koruyan çok önemli bir devlet olmasına karşın, her konuda haklı olmayabileceğini, bazı konularda sistemin aleyhimize kararlar üretebildiğini anladım. Bu bağlamda, Türk Dış Politikası’na dair (Türk-Amerikan ilişkileri, Türkiye-Fransa ilişkileri, Türkiye-Birleşik Krallık ilişkileri, Türkiye-Almanya ilişkileri, Türkiye-Rusya ilişkileri, Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye-Çin ilişkileri, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, Türkiye-KKTC ilişkileri, Türkiye’nin enerji politikası, Türrkiye’nin yumuşak gücü, Türkiye’nin savunma stratejisi vs.) birçok farklı alanda uluslararası ve ulusal akademik kitaplar ve makaleler ürettim. Değerli genç meslektaşlarım ve öğrencilerimle birlikte Uluslararası Politika Akademisi/UPA (politikaakademisi.org) web sitesinde yaptığım çalışmalar da oldukça ses getirdi ve getirmeye devam ediyor. Akademik yayımlarım ve internet bazlı çalışmalarım, zamanla oldukça ilgi gördü, kimi zaman da eleştirilere uğradı. Zaten amacım biraz da bu konuları gündemde tutmak, Türkiye kamuoyu ve halkının bilinç düzeyini yükseltmek ve geleceğe dair yapılacak tartışmalara kaynaklık etmekti. Geriye dönüp bakınca, daha şimdiden koca bir külliyat oluşturabildiğimi görüyor ve bunun ilerleyen yıllarda daha da gelişeceğini düşünüyorum.
Bir Siyaset Bilimci olarak Türk Dış Politikası literatürüne ilgim ve aşinalığım, Bilkent Üniversitesi’nde doktora yaparken tez konum olarak belirlediğim değerli devlet adamı ve düşünür İsmail Cem’i araştırmamla başladı. Temelde sol eğilimli bir gazeteci ve entelektüel olan Cem, zamanla aktif siyasete girmiş ve uzun yıllar Dışişleri Bakanı olarak Türk Dış Politikası’na yön vermişti. Bu bağlamda, onun fikriyatı ve hayatını çalışırken, haliyle Türk Dış Politikası’nı araştırmaya ve kendisini bir rol-model olarak benimsemeye başladım.
Akademik hayata ve aktif olarak ders vermeye başladıktan sonra, Türkiye’de dış politikanın uluslararası hukuk normları bilinmeden ve öğretilmeden ve tamamen iç siyaset odaklı olarak devlet elitlerince yönlendirildiğini fark ederek, bu konuda daha ciddi çalışmalar yapmam gerektiğini anladım. Türkiye’nin uluslararası sistemdeki dengeleri gözeten ve koruyan çok önemli bir devlet olmasına karşın, her konuda haklı olmayabileceğini, bazı konularda sistemin aleyhimize kararlar üretebildiğini anladım. Bu bağlamda, Türk Dış Politikası’na dair (Türk-Amerikan ilişkileri, Türkiye-Fransa ilişkileri, Türkiye-Birleşik Krallık ilişkileri, Türkiye-Almanya ilişkileri, Türkiye-Rusya ilişkileri, Türkiye-AB ilişkileri, Türkiye-Çin ilişkileri, Türkiye-Azerbaycan ilişkileri, Türkiye-KKTC ilişkileri, Türkiye’nin enerji politikası, Türrkiye’nin yumuşak gücü, Türkiye’nin savunma stratejisi vs.) birçok farklı alanda uluslararası ve ulusal akademik kitaplar ve makaleler ürettim. Değerli genç meslektaşlarım ve öğrencilerimle birlikte Uluslararası Politika Akademisi/UPA (politikaakademisi.org) web sitesinde yaptığım çalışmalar da oldukça ses getirdi ve getirmeye devam ediyor. Akademik yayımlarım ve internet bazlı çalışmalarım, zamanla oldukça ilgi gördü, kimi zaman da eleştirilere uğradı. Zaten amacım biraz da bu konuları gündemde tutmak, Türkiye kamuoyu ve halkının bilinç düzeyini yükseltmek ve geleceğe dair yapılacak tartışmalara kaynaklık etmekti. Geriye dönüp bakınca, daha şimdiden koca bir külliyat oluşturabildiğimi görüyor ve bunun ilerleyen yıllarda daha da gelişeceğini düşünüyorum.