Türk Düşüncesinde Ziya Gökalp Ziya Gökalp'ta Türkçülük İslamcılık ve Medeniyetçilik Anlayışı

Stok Kodu:
9786051557977
Boyut:
12x20
Sayfa Sayısı:
184
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%30 indirimli
140,00TL
98,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 11,98TL
9786051557977
821332
Türk Düşüncesinde Ziya Gökalp
Türk Düşüncesinde Ziya Gökalp Ziya Gökalp'ta Türkçülük İslamcılık ve Medeniyetçilik Anlayışı
98.00

Ziya Gökalp, 20. asır Türk düşüncesinin en dikkate şayan ve en büyük şahsiyetlerinden birisidir. Fikriyatında görülebilen bazı tezatlara rağmen Ziya Gökalp, Osmanlı İmparatorluğu’nun son devresi fikir hayatına damga vurmuş bir düşünürdür. Kısa ömrüne birçok eser sığdırmış, birçok meseleye el atmıştır.

Ziya Gökalp esas olarak bir Osmanlı münevveridir. Birkaç padişah görmüş, hem saltanat hem de cumhuriyet rejimlerine şahit olmuş, yani muazzam bir imparatorluğun yıkılışı ve küllerinden yeni bir devletin kuruluşu onun hayat müddetinde vuku bulmuştur.

Ziya Gökalp’ı asıl büyük yapan tavizsiz bir milliyetçi ve vatanperver oluşudur. İşte bu yönüdür ki, herhangi bir ideale saplanıp kalmadan Türk Milleti’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa, milleti yıkıma götüreceği belli olan o felâketli vaziyetten kurtarmak için neye ihtiyaç varsa, onu müdafaa etmiştir. Yani millî menfaat onda her zaman fikir ve aksiyonu tayin eden unsur olmuştur. Nitekim, Balkan felâketine kadar Osmanlıcı olan Ziya Gökalp, bundan sonra Müslüman tebaayı imparatorluk içinde tutma endişesiyle İslâmcılara da sempatiyle yaklaşmış ve saf Türkçülüğe ancak Arap unsurunun imparatorluktan kopmasından sonra ulaşmış.

Gökalp’te fikir her zaman milletin âli menfaatlerinin hizmetinde olmuştur. Onu büyük yapan da asıl budur.

İşte bu çalışmada Etem Çalık, Gökalp fikriyatının omurgasını teşkil eden Türkçülük-İslâmcılık ve Medeniyetçilik anlayışının devre devre nasıl değiştiğini ve bu anlayışın sonunda nasıl bir hâl çaresiyle neticelendiğini incelemiştir.

Ziya Gökalp, 20. asır Türk düşüncesinin en dikkate şayan ve en büyük şahsiyetlerinden birisidir. Fikriyatında görülebilen bazı tezatlara rağmen Ziya Gökalp, Osmanlı İmparatorluğu’nun son devresi fikir hayatına damga vurmuş bir düşünürdür. Kısa ömrüne birçok eser sığdırmış, birçok meseleye el atmıştır.

Ziya Gökalp esas olarak bir Osmanlı münevveridir. Birkaç padişah görmüş, hem saltanat hem de cumhuriyet rejimlerine şahit olmuş, yani muazzam bir imparatorluğun yıkılışı ve küllerinden yeni bir devletin kuruluşu onun hayat müddetinde vuku bulmuştur.

Ziya Gökalp’ı asıl büyük yapan tavizsiz bir milliyetçi ve vatanperver oluşudur. İşte bu yönüdür ki, herhangi bir ideale saplanıp kalmadan Türk Milleti’nin menfaatleri neyi gerektiriyorsa, milleti yıkıma götüreceği belli olan o felâketli vaziyetten kurtarmak için neye ihtiyaç varsa, onu müdafaa etmiştir. Yani millî menfaat onda her zaman fikir ve aksiyonu tayin eden unsur olmuştur. Nitekim, Balkan felâketine kadar Osmanlıcı olan Ziya Gökalp, bundan sonra Müslüman tebaayı imparatorluk içinde tutma endişesiyle İslâmcılara da sempatiyle yaklaşmış ve saf Türkçülüğe ancak Arap unsurunun imparatorluktan kopmasından sonra ulaşmış.

Gökalp’te fikir her zaman milletin âli menfaatlerinin hizmetinde olmuştur. Onu büyük yapan da asıl budur.

İşte bu çalışmada Etem Çalık, Gökalp fikriyatının omurgasını teşkil eden Türkçülük-İslâmcılık ve Medeniyetçilik anlayışının devre devre nasıl değiştiğini ve bu anlayışın sonunda nasıl bir hâl çaresiyle neticelendiğini incelemiştir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat