Köklü bir geçmişe sahip olan Türk Eğitim Sistemi, her zaman güçlü bir Devlet Editör: Temel ÇALIK kurmanın aracı olmuştur. Atatürk’ün; “Eğitimdir ki Bir Milleti Ya Özgür, Bağımsız, Şanlı Yüksek Bir Topluluk Halinde Yaşatır, Ya da Sefalete Terk Eder.” sözü bunun en güzel ifadesidir.
Toplumların çağdaş uygarlığı yakalamasında ve yaşamını sürdürmesinde en önemli ve en etkili unsurun eğitim olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Eğitime önem vermeyen ve çağdaş gelişmelere kapalı bir Eğitim Sistemine sahip Milletler bir süre sonra; Yine Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar” sözünde yer alan sonuçları yaşamaları mukadderdir. Eğitim; bilgidir, araştırma-geliştirmedir, sorgulama-yargılamadır, düşünmedir, deneydir, gözlemdir, eleştirel bakabilmedir, nihayetinde değişme ve gelişmedir.
Eğitim Kurumlarının ikili bir işlevi vardır. Bir yandan toplumsal değişmeleri izlemek ve kendi yapısını bu değişmelere göre geliştirmek. Öte yandan, diğer kurumların toplumsal değişmelere uyumunu sağlamaktır. Türkiye ve Türk Milleti açısından yukarıda sözü edilen görevleri yerine getirmek durumunda olan Türk Eğitim Sisteminin zaman içinde yapı ve fonksiyon açısında bazı sorunlarla karşılaşması kaçınılmaz olmaktadır. Bu kitap, etkili bir Türk Eğitim Sisteminin sürekliliği açısından hangi sorunlarla karşılaştığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca, Türk Eğitim Sistemi, yapısı ve sorunlarını tanımak ve anlamak isteyenlere ve araştırma yapacak olanlara da katkı sağlayacak niteliktedir.
Köklü bir geçmişe sahip olan Türk Eğitim Sistemi, her zaman güçlü bir Devlet Editör: Temel ÇALIK kurmanın aracı olmuştur. Atatürk’ün; “Eğitimdir ki Bir Milleti Ya Özgür, Bağımsız, Şanlı Yüksek Bir Topluluk Halinde Yaşatır, Ya da Sefalete Terk Eder.” sözü bunun en güzel ifadesidir.
Toplumların çağdaş uygarlığı yakalamasında ve yaşamını sürdürmesinde en önemli ve en etkili unsurun eğitim olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir. Eğitime önem vermeyen ve çağdaş gelişmelere kapalı bir Eğitim Sistemine sahip Milletler bir süre sonra; Yine Mustafa Kemal Atatürk’ün “Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar” sözünde yer alan sonuçları yaşamaları mukadderdir. Eğitim; bilgidir, araştırma-geliştirmedir, sorgulama-yargılamadır, düşünmedir, deneydir, gözlemdir, eleştirel bakabilmedir, nihayetinde değişme ve gelişmedir.
Eğitim Kurumlarının ikili bir işlevi vardır. Bir yandan toplumsal değişmeleri izlemek ve kendi yapısını bu değişmelere göre geliştirmek. Öte yandan, diğer kurumların toplumsal değişmelere uyumunu sağlamaktır. Türkiye ve Türk Milleti açısından yukarıda sözü edilen görevleri yerine getirmek durumunda olan Türk Eğitim Sisteminin zaman içinde yapı ve fonksiyon açısında bazı sorunlarla karşılaşması kaçınılmaz olmaktadır. Bu kitap, etkili bir Türk Eğitim Sisteminin sürekliliği açısından hangi sorunlarla karşılaştığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca, Türk Eğitim Sistemi, yapısı ve sorunlarını tanımak ve anlamak isteyenlere ve araştırma yapacak olanlara da katkı sağlayacak niteliktedir.