Yargısal nitelik taşıyan ilk kararlarla birlikte insanın doğasında olan hata yapabilme veya aldatılabilme kusurlarından dolayı yargılamanın yenilenmesi kurumu tarih sahnesinde yerini almak zorundaydı. Bazen yargılamanın yenilemesi Sokrates örneğinde olduğu gibi sadece ondan sonra gelecek nesillerin vicdanlarında kalmış, eyleme dönüşememiş; bazen de peygamber Hz. Yusuf örneğinde olduğu üzere bir müddet süren hapis cezasından sonra adalete uygun bir şekilde hayat bulabilmiştir.
Tarihi tecrübelerin ışığında yargılamanın yenilenmesi kurumu kişilerin makamına, unvanına, dönemsel talih veya nasiplerine bırakılmamış yasalar nezdinde düzenlenerek belli kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar kesin hükmün bağlayıcılığı için belli sınırlar içerisinde tutulmuşsa da; ihtiyaca ve hukukun evrensel gelişimine bağlı olarak zaman içinde gelişerek genişlemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya Eki Protokollerinin ihlali suretiyle karar verildiğinin tespiti durumunda yargılamanın yenilenmesinin kabul edilmesi bu gelişmeye bir örnek olarak gösterilebilir. Hukukun evrensel gelişimi ve teknolojinin ileride varabileceği ufuklar düşünüldüğünde yargılamanın yenilenmesi açısından bu gelişme ve genişlemenin tarihin sınırları ve çerçevesi içerisinde süreceği kaçınılmazdır.
Bilgisayar ekranından sildiğimiz bir evrakı geri dönüşüm kutusuna tıklayıp geri yüklemek için geçerli bir sebebimiz olması gerektiği gibi kesin hükümle verilen bir kararın yeniden incelenmek üzere geri yüklenmesi de bir takım yasal sebeplerin varlığına bağlıdır. Çalışmamızda yargılamanın yenilenmesi kurumuna ilişkin gerekli kavramsal alt yapı oluşturulduktan sonra bu sebepler yargı kararları çerçevesinde irdelenmiş ve son olarak yargılamanın yenilenmesi başvurusu hususunda usule ilişkin bilgiler verilmiştir.
Yargısal nitelik taşıyan ilk kararlarla birlikte insanın doğasında olan hata yapabilme veya aldatılabilme kusurlarından dolayı yargılamanın yenilenmesi kurumu tarih sahnesinde yerini almak zorundaydı. Bazen yargılamanın yenilemesi Sokrates örneğinde olduğu gibi sadece ondan sonra gelecek nesillerin vicdanlarında kalmış, eyleme dönüşememiş; bazen de peygamber Hz. Yusuf örneğinde olduğu üzere bir müddet süren hapis cezasından sonra adalete uygun bir şekilde hayat bulabilmiştir.
Tarihi tecrübelerin ışığında yargılamanın yenilenmesi kurumu kişilerin makamına, unvanına, dönemsel talih veya nasiplerine bırakılmamış yasalar nezdinde düzenlenerek belli kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar kesin hükmün bağlayıcılığı için belli sınırlar içerisinde tutulmuşsa da; ihtiyaca ve hukukun evrensel gelişimine bağlı olarak zaman içinde gelişerek genişlemiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya Eki Protokollerinin ihlali suretiyle karar verildiğinin tespiti durumunda yargılamanın yenilenmesinin kabul edilmesi bu gelişmeye bir örnek olarak gösterilebilir. Hukukun evrensel gelişimi ve teknolojinin ileride varabileceği ufuklar düşünüldüğünde yargılamanın yenilenmesi açısından bu gelişme ve genişlemenin tarihin sınırları ve çerçevesi içerisinde süreceği kaçınılmazdır.
Bilgisayar ekranından sildiğimiz bir evrakı geri dönüşüm kutusuna tıklayıp geri yüklemek için geçerli bir sebebimiz olması gerektiği gibi kesin hükümle verilen bir kararın yeniden incelenmek üzere geri yüklenmesi de bir takım yasal sebeplerin varlığına bağlıdır. Çalışmamızda yargılamanın yenilenmesi kurumuna ilişkin gerekli kavramsal alt yapı oluşturulduktan sonra bu sebepler yargı kararları çerçevesinde irdelenmiş ve son olarak yargılamanın yenilenmesi başvurusu hususunda usule ilişkin bilgiler verilmiştir.