Türk Kadınlığı Üzerine ilk yayın tarihinden 110 sene sonra orijinal ve tam hali ile ilk defa yayında!
Türk tarihinde kadın hakları, cinsiyet eşitliği, toplum-aile-kadın meselelerini inceleyen ilk çalışmalardan biri olan Türk Kadınlığı Üzerine, 1911 yılından bugüne ışık tutuyor!
Toplumsal cinsiyet, günümüzde olduğu gibi, umumiyetle modernleşme adı verilen değişim ve dönüşüm sürecini yaşamış Osmanlı münevver camiasının da temel meselelerinden biriydi. Tanzimat sonrasında başlayan tartışmalar bilhassa 2. Meşrutiyet döneminde hız kazanmıştı. 19. asır sonları ile 20. asır başlarındaki Osmanlı zihniyetinde kadının başlıca anne rolüyle hane ile ailenin temeli olduğu varsayımı, onu toplum ahlakı ile terbiyesinden, çocuklarım eğitiminden, namus ile adabın mesulü haline getirmiştir. Butartışmalar esnasında kadının ahvali, toplum ile ailedeki yeri ve vazifeleri, kılık kıyafetlerinin nasıl olması gerektiği, iş hayatlarındaki rolleri, eğitim ve üniversite imkânları, İslam açısından kadın ve Müslüman Osmanlı kadınının Avrupalı Hrıstiyan kadınlarla mukayeseleri gibi konular genişçe işlenmiştir.
Çoğunlukla İslamcılık, Batıcılık ve Türkçülük olarak kategorize edilen siyasi-içtimai cereyanların ideolojik mücadele nesnesi haline gelen kadın, çoğunlukla ataerkil zihniyetin modernleşme ile birlikte dönüşüme uğrayan ve epistemik zeminde yeniden üretilen söylem yapılarıyla tarif edilmiş, şekillendirilmeye çalışılmıştır. Muhtelif kadın yazarların ve kadın hareketlerinin de aktif özneler olarak yer aldığı bu tartışmalarda, ancak kadınların ahvalini çoğunluğu erkek münevverlerin tartışıyor olması ironik olduğu gibi, konunun başlıca özünü de ortaya koyar.
Selâhaddin Âsım, genç bir münevver olarak Osmanlı son dönemindeki siyasi-içtimai cereyanların aralarındaki geçişliliği, gri noktaları ve kadınlar hakkındaki karmakarışık düşüncelerin bir tipolojisini ortaya koyması bakımından ehemmiyeti haiz bir şahsiyettir. Kendisinin eserlerinin bu neşri, umuyoruz ki, hem Osmanlı’nın son dönem zihniyetindeki kadın algısını hem de Osmanlı toplumsal cinsiyet yapılarını aydınlatmak için bir katkı olacak.
Cem Sili
Türk Kadınlığı Üzerine ilk yayın tarihinden 110 sene sonra orijinal ve tam hali ile ilk defa yayında!
Türk tarihinde kadın hakları, cinsiyet eşitliği, toplum-aile-kadın meselelerini inceleyen ilk çalışmalardan biri olan Türk Kadınlığı Üzerine, 1911 yılından bugüne ışık tutuyor!
Toplumsal cinsiyet, günümüzde olduğu gibi, umumiyetle modernleşme adı verilen değişim ve dönüşüm sürecini yaşamış Osmanlı münevver camiasının da temel meselelerinden biriydi. Tanzimat sonrasında başlayan tartışmalar bilhassa 2. Meşrutiyet döneminde hız kazanmıştı. 19. asır sonları ile 20. asır başlarındaki Osmanlı zihniyetinde kadının başlıca anne rolüyle hane ile ailenin temeli olduğu varsayımı, onu toplum ahlakı ile terbiyesinden, çocuklarım eğitiminden, namus ile adabın mesulü haline getirmiştir. Butartışmalar esnasında kadının ahvali, toplum ile ailedeki yeri ve vazifeleri, kılık kıyafetlerinin nasıl olması gerektiği, iş hayatlarındaki rolleri, eğitim ve üniversite imkânları, İslam açısından kadın ve Müslüman Osmanlı kadınının Avrupalı Hrıstiyan kadınlarla mukayeseleri gibi konular genişçe işlenmiştir.
Çoğunlukla İslamcılık, Batıcılık ve Türkçülük olarak kategorize edilen siyasi-içtimai cereyanların ideolojik mücadele nesnesi haline gelen kadın, çoğunlukla ataerkil zihniyetin modernleşme ile birlikte dönüşüme uğrayan ve epistemik zeminde yeniden üretilen söylem yapılarıyla tarif edilmiş, şekillendirilmeye çalışılmıştır. Muhtelif kadın yazarların ve kadın hareketlerinin de aktif özneler olarak yer aldığı bu tartışmalarda, ancak kadınların ahvalini çoğunluğu erkek münevverlerin tartışıyor olması ironik olduğu gibi, konunun başlıca özünü de ortaya koyar.
Selâhaddin Âsım, genç bir münevver olarak Osmanlı son dönemindeki siyasi-içtimai cereyanların aralarındaki geçişliliği, gri noktaları ve kadınlar hakkındaki karmakarışık düşüncelerin bir tipolojisini ortaya koyması bakımından ehemmiyeti haiz bir şahsiyettir. Kendisinin eserlerinin bu neşri, umuyoruz ki, hem Osmanlı’nın son dönem zihniyetindeki kadın algısını hem de Osmanlı toplumsal cinsiyet yapılarını aydınlatmak için bir katkı olacak.
Cem Sili