Erken Cumhuriyet döneminin kırsal kesime yönelik eğitim ve ekonomik kalkınma projesi olan “Köy Enstitüleri”, kuruluşundan günümüze kadar dikkat çeken bir olguya dönüşmüştür. Cumhuriyetin onuncu yılına gelindiğinde başarılmış pek çok reform hareketinin yanında eğitim konusundaki bazı eksiklikler dikkat çekmekteydi. Bu eksikliklerin başında kırsal kesim vatandaşlarının eğitim sorunu gelmekteydi. Köy Enstitüleri ile köylünün eğitim yoluyla kalkındırılması hedeflenmiştir. Bu amaçla başlatılan hazırlıkların ve deneme süreçlerinin ardından Köy Enstitüleri 1940 yılında kurulmuştur. Enstitüler zamanla çeşitli revizyonlara tabi tutulmuşlar, 1954 yılında İlköğretmen Okulu'na dönüştürülmüşlerdir.
Eserde, Köy Enstitüleri tüm yönleriyle; eğitim, sosyo-ckonomik etkileri, Türk kültür tarihi içindeki yeri, siyasal gelişmeler vb. irdelerken, ideoloji bataklığına saplanmaktan kaçınılmıştır. Köy Enstitüleri konusunu bir bütün olarak ortaya koyabilme ve okuyucuya tarafsız bakış açısıyla sunabilme iddiasıyla hazırlanmış olan bu eserin gelinen noktada iddiasını sürdürdüğü görülmektedir.
Erken Cumhuriyet döneminin kırsal kesime yönelik eğitim ve ekonomik kalkınma projesi olan “Köy Enstitüleri”, kuruluşundan günümüze kadar dikkat çeken bir olguya dönüşmüştür. Cumhuriyetin onuncu yılına gelindiğinde başarılmış pek çok reform hareketinin yanında eğitim konusundaki bazı eksiklikler dikkat çekmekteydi. Bu eksikliklerin başında kırsal kesim vatandaşlarının eğitim sorunu gelmekteydi. Köy Enstitüleri ile köylünün eğitim yoluyla kalkındırılması hedeflenmiştir. Bu amaçla başlatılan hazırlıkların ve deneme süreçlerinin ardından Köy Enstitüleri 1940 yılında kurulmuştur. Enstitüler zamanla çeşitli revizyonlara tabi tutulmuşlar, 1954 yılında İlköğretmen Okulu'na dönüştürülmüşlerdir.
Eserde, Köy Enstitüleri tüm yönleriyle; eğitim, sosyo-ckonomik etkileri, Türk kültür tarihi içindeki yeri, siyasal gelişmeler vb. irdelerken, ideoloji bataklığına saplanmaktan kaçınılmıştır. Köy Enstitüleri konusunu bir bütün olarak ortaya koyabilme ve okuyucuya tarafsız bakış açısıyla sunabilme iddiasıyla hazırlanmış olan bu eserin gelinen noktada iddiasını sürdürdüğü görülmektedir.