Bu eser, Türk liderlerin Avrupa Birliği'ni nasıl algıladıklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Siyasal yelpazenin hemen her kesimini temsil eden liderlerin görüş ve değerlendirmelerine en demokratik biçimde yer veren eser, bir başka açıyla Türk toplumundaki AB vizyonu yansıtmaktadır.
Kökenleri Osmanlı dönemine kadar uzanan Türkiye'nin 200 yıllık Batılılaşma çabasının son halkası oluşturan Avrupa Birliği adaylığı/üyeliği, içinde bulunduğumuz dönemde toplumun tüm katmanları ve bu arada siyasal partiler tarafından yoğun biçimde tartışılmaktadır. Bununla birlikte, "Türk insanı içinde yer almak için çaba gösterdiği AB'yi yeterince tanıyor mu?" sorusu bir muamma olarak orta yerde durmaktadır.
"Hem AB'ye katılalım hem egemenliğimizden taviz vermeyelim" diyenler Avrupa Birliği'ni doğru algılıyorlar mı?
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi istikrarsızlıktan çıkış için AB üyeliği "mecburi tek yön"müdür?
Türkiye'nin önünde içine kapanmak ve çağdaş dünya ile bütünleşme seçeneklerinden ikincisinin olmazsa olmaz koşulu AB üyeliği midir?
AB; Türk siyasi varlığını yok etme, Türkiye'yi sömürgeleştirme ve böylece Osmanlının öcünü almayı amaçlayan modern bir Haçlı zihniyeti midir?
Avrupa; Türkiye'yi parçalamak, Atatürk'ün kurduğu laik sistemi yıkmak ve Türkiye'yi bir eyalet olarak kendine bağlamak mı istemektedir?
AB, sömürgeci Avrupa uluslarının dünya kaynaklarını yağmalamak dünyayı pazarlarını istila etmek için kurguladıkları emperyalizmin yeni versiyonu mudur?
Bu eser, Türk liderlerin Avrupa Birliği'ni nasıl algıladıklarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Siyasal yelpazenin hemen her kesimini temsil eden liderlerin görüş ve değerlendirmelerine en demokratik biçimde yer veren eser, bir başka açıyla Türk toplumundaki AB vizyonu yansıtmaktadır.
Kökenleri Osmanlı dönemine kadar uzanan Türkiye'nin 200 yıllık Batılılaşma çabasının son halkası oluşturan Avrupa Birliği adaylığı/üyeliği, içinde bulunduğumuz dönemde toplumun tüm katmanları ve bu arada siyasal partiler tarafından yoğun biçimde tartışılmaktadır. Bununla birlikte, "Türk insanı içinde yer almak için çaba gösterdiği AB'yi yeterince tanıyor mu?" sorusu bir muamma olarak orta yerde durmaktadır.
"Hem AB'ye katılalım hem egemenliğimizden taviz vermeyelim" diyenler Avrupa Birliği'ni doğru algılıyorlar mı?
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi istikrarsızlıktan çıkış için AB üyeliği "mecburi tek yön"müdür?
Türkiye'nin önünde içine kapanmak ve çağdaş dünya ile bütünleşme seçeneklerinden ikincisinin olmazsa olmaz koşulu AB üyeliği midir?
AB; Türk siyasi varlığını yok etme, Türkiye'yi sömürgeleştirme ve böylece Osmanlının öcünü almayı amaçlayan modern bir Haçlı zihniyeti midir?
Avrupa; Türkiye'yi parçalamak, Atatürk'ün kurduğu laik sistemi yıkmak ve Türkiye'yi bir eyalet olarak kendine bağlamak mı istemektedir?
AB, sömürgeci Avrupa uluslarının dünya kaynaklarını yağmalamak dünyayı pazarlarını istila etmek için kurguladıkları emperyalizmin yeni versiyonu mudur?