Çocukluk, herkesin özlemle andığı ve çoğu kez geri dönüp tekrar yaşamak istediği bir süreçtir. Bu süreci de yaşama, gelişme, korunma ve katılma haklarını özümseyerek yaşayan çocuklar, şüphesiz dünyanın en şanslı çocuklarıdır. Ne yazık ki hem haklarını bilmediği hem de haklarını yaşama geçirecek uygun koşullara sahip olmadığı için çocukluğunu gerektiği gibi yaşayamayan bir çok çocuk vardır.
Bu noktada da, çocuklara hem haklarını öğretme hem de haklarını uygun koşullar altında yaşamayı sağlayacak yönlendirme ve geliştirme çalışmalarını yürütme işi eğitmenlere düşmektedir. Eğitim kurumları, çocuk haklarını temel alan bir anlayışla kurulduğu ve eğitmenler de çocuk haklarını yaşama geçirmeyi ilke edinen bir süreç içerisinde yetiştirildiği takdirde çocukların yaşamında hedeflenen ölçüde farklılık yaratmak mümkün olabilecektir.
Çocukluk, herkesin özlemle andığı ve çoğu kez geri dönüp tekrar yaşamak istediği bir süreçtir. Bu süreci de yaşama, gelişme, korunma ve katılma haklarını özümseyerek yaşayan çocuklar, şüphesiz dünyanın en şanslı çocuklarıdır. Ne yazık ki hem haklarını bilmediği hem de haklarını yaşama geçirecek uygun koşullara sahip olmadığı için çocukluğunu gerektiği gibi yaşayamayan bir çok çocuk vardır.
Bu noktada da, çocuklara hem haklarını öğretme hem de haklarını uygun koşullar altında yaşamayı sağlayacak yönlendirme ve geliştirme çalışmalarını yürütme işi eğitmenlere düşmektedir. Eğitim kurumları, çocuk haklarını temel alan bir anlayışla kurulduğu ve eğitmenler de çocuk haklarını yaşama geçirmeyi ilke edinen bir süreç içerisinde yetiştirildiği takdirde çocukların yaşamında hedeflenen ölçüde farklılık yaratmak mümkün olabilecektir.