Türk Romanının Derin Kökleri

Stok Kodu:
9786057147103
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
240
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%20 indirimli
300,00TL
240,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 29,33TL
Temin süresi 2-5 gündür.
9786057147103
1253099
Türk Romanının Derin Kökleri
Türk Romanının Derin Kökleri
240.00

Türk roman tarihini yazarken ‘batılı anlamda’ biçiminde bir ön kabulümüz yoksa ve romanı 
bugünkü genişliği içinde ele alabilirsek, ufkumuz birden aydınlanacak vegenişleyecektir.
Bu arada Türk edebiyat tarihinin birtakım kavramları da sarsıntıya uğrayabilir. Ama bu tavrın
sonunda çok eski çağlardan beri süregelen bir anlatı tarihimizin var olduğunu fark edeceğiz. Bir
çekirdek etrafında sürekli eklemlenen, büyüyen, zenginleşen, çeşitlenen ve günümüzdeki yapısını
kazanan bir anlatı geleneğimizin var olduğunu göreceğiz.

Romanımız, tıpkı şiirimiz gibi, kültürel bağlarımız olan bütün toplumların anlatılarından
kendine bir şeyler katarak gelişmiştir. Günümüz Türk romanını, bütün bu eklemeleri hesaba
kattığımızda daha bir kolay çözebileceğiz.

Türk romanına ‘batılı anlamda’ diye başlayınca, kendi anlatı geleneğimize yaslanan çalışmalar, hep bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla da, böyle çalışmaları görmezlikten geliyoruz. Hâlbuki her sanatçı, sanatı için evreni yeniden keşfediyor. Kendisi için özel bir evren oluşturuyor. Kendini, hangi tür bir gerçeklik veya hangi tür bir bakış açısı doyuruyorsa ona yaslanıyor. Ama sonunda bunları kendi bileşenleri haline getiriyor. Bunlarla kendini kuruyor. Aldığı bütün etkileri kendi potasında eritip kendi anlatısını, diyelim romanını ortaya koyuyor. Bu çalışmalara artık yalnızca Türk edebiyatı çerçevesi çizilebilir.

Türk roman tarihini yazarken ‘batılı anlamda’ biçiminde bir ön kabulümüz yoksa ve romanı 
bugünkü genişliği içinde ele alabilirsek, ufkumuz birden aydınlanacak vegenişleyecektir.
Bu arada Türk edebiyat tarihinin birtakım kavramları da sarsıntıya uğrayabilir. Ama bu tavrın
sonunda çok eski çağlardan beri süregelen bir anlatı tarihimizin var olduğunu fark edeceğiz. Bir
çekirdek etrafında sürekli eklemlenen, büyüyen, zenginleşen, çeşitlenen ve günümüzdeki yapısını
kazanan bir anlatı geleneğimizin var olduğunu göreceğiz.

Romanımız, tıpkı şiirimiz gibi, kültürel bağlarımız olan bütün toplumların anlatılarından
kendine bir şeyler katarak gelişmiştir. Günümüz Türk romanını, bütün bu eklemeleri hesaba
kattığımızda daha bir kolay çözebileceğiz.

Türk romanına ‘batılı anlamda’ diye başlayınca, kendi anlatı geleneğimize yaslanan çalışmalar, hep bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Çoğunlukla da, böyle çalışmaları görmezlikten geliyoruz. Hâlbuki her sanatçı, sanatı için evreni yeniden keşfediyor. Kendisi için özel bir evren oluşturuyor. Kendini, hangi tür bir gerçeklik veya hangi tür bir bakış açısı doyuruyorsa ona yaslanıyor. Ama sonunda bunları kendi bileşenleri haline getiriyor. Bunlarla kendini kuruyor. Aldığı bütün etkileri kendi potasında eritip kendi anlatısını, diyelim romanını ortaya koyuyor. Bu çalışmalara artık yalnızca Türk edebiyatı çerçevesi çizilebilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat