Türk Sanatı ve Arkeolojisi Yazıları

Stok Kodu:
9789759958237
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
1027
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%28 indirimli
600,00TL
432,00TL
Taksitli fiyat: 9 x 52,80TL
KARGO BEDAVA
Temin süresi 2 gündür.
9789759958237
1090797
Türk Sanatı ve Arkeolojisi Yazıları
Türk Sanatı ve Arkeolojisi Yazıları
432.00

Remzi Oğuz Arık, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöktüğü bir dönemde birçok zorluğu yaşayarak
devam ettiği eğitim hayatını 1926'da devletin açtığı imtihanı kazanarak “arkeoloji” ve “sanat
tarihi” dallarında ihtisas yapmak üzere Fransa'ya gider. Bildiğimize göre Maarif Vekâletinin bu
dalda tahsil için Avrupa'ya gönderdiği ilk Türk'tür. Sorbonne Üniversitesi'nde sanat tarihi,
Louvre Arkeoloji Enstitüsü'nde arkeoloji tahsil etmiş̧ , Yasayan Şark Dilleri Mektebi'nin son
sınıfına kadar Arapça okumuştur.

1931 yılında Paris'teki tahsilini tamamlayarak yurda döner. Önce İstanbul Arkeoloji Müzesine
bağlı arkeoloji uzman yardımcılığına, daha sonra da arkeoloji uzmanlığına getirilir, Yalova'da
yapılan bir arkeolojik kazıyı idare eder. 1932 yılında Alişar'da Amerikalılar tarafından yapılan
kazılara devlet komiseri olarak katılır. Alişar kazısı Anadolu'da gerçekleştirilen ilk sistematik kazı olmasıyla ayrı bir öneme sahiptir. Göllüdağ, Karalar, Çanakkale/Truva, Alacahöyük, Çankırıkapı, Karaoğlan, Hacılar, Konya Alaattintepe ve Ankara Bitik kendisinin emek verdiği kazılardan birkaçıdır. Prof. Ernest Dietz'in yerine atanmak istenince kabul etmemiş, Prof. Fuat Köprülü'nün verdiği “Kültür ve Medeniyet” dersini vermesi isteğini de ona hürmeten reddetmiştir.

Manisa ve Kayseri müzelerini kurmuş, Hatay ve İzmit müzelerinin tanziminde çalışmıştır.
Koltuklardan kaçarcasına Anadolu'nun kırlarında höyüklerinde geçirdiği, uzmanlık sahasındaki
çalışma ve başarılarını yabancı meslek arkadaşları bize gösterir. 1939 yılında DTCF arkeoloji
profesör vekilliğine, daha sonra profesörlüğüne tayin edilmiş. 1943'te Ankara Arkeoloji
Etnografya Müzesi müdürlüğüne getirilmiştir. Aynı yıl Ankara İlahiyat Fakültesi'nde İslâm
sanatları tarihi bölümünü kurar ve Devlet Tiyatroları Edebi Heyet başkanlığına getirilir.
Remzi Oğuz Bey'in bu ciltte topladığımız yazılarında, hem arkeoloji alanında yaptığı kazılar ve
çalışmaları bir arada görüyor hem de bir sanat tarihi uzmanının dikkati ile yazdığı Türk sanatına ait yazılarla dönemine tuttuğu ışığa şahit oluyoruz.

Remzi Oğuz Arık, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöktüğü bir dönemde birçok zorluğu yaşayarak
devam ettiği eğitim hayatını 1926'da devletin açtığı imtihanı kazanarak “arkeoloji” ve “sanat
tarihi” dallarında ihtisas yapmak üzere Fransa'ya gider. Bildiğimize göre Maarif Vekâletinin bu
dalda tahsil için Avrupa'ya gönderdiği ilk Türk'tür. Sorbonne Üniversitesi'nde sanat tarihi,
Louvre Arkeoloji Enstitüsü'nde arkeoloji tahsil etmiş̧ , Yasayan Şark Dilleri Mektebi'nin son
sınıfına kadar Arapça okumuştur.

1931 yılında Paris'teki tahsilini tamamlayarak yurda döner. Önce İstanbul Arkeoloji Müzesine
bağlı arkeoloji uzman yardımcılığına, daha sonra da arkeoloji uzmanlığına getirilir, Yalova'da
yapılan bir arkeolojik kazıyı idare eder. 1932 yılında Alişar'da Amerikalılar tarafından yapılan
kazılara devlet komiseri olarak katılır. Alişar kazısı Anadolu'da gerçekleştirilen ilk sistematik kazı olmasıyla ayrı bir öneme sahiptir. Göllüdağ, Karalar, Çanakkale/Truva, Alacahöyük, Çankırıkapı, Karaoğlan, Hacılar, Konya Alaattintepe ve Ankara Bitik kendisinin emek verdiği kazılardan birkaçıdır. Prof. Ernest Dietz'in yerine atanmak istenince kabul etmemiş, Prof. Fuat Köprülü'nün verdiği “Kültür ve Medeniyet” dersini vermesi isteğini de ona hürmeten reddetmiştir.

Manisa ve Kayseri müzelerini kurmuş, Hatay ve İzmit müzelerinin tanziminde çalışmıştır.
Koltuklardan kaçarcasına Anadolu'nun kırlarında höyüklerinde geçirdiği, uzmanlık sahasındaki
çalışma ve başarılarını yabancı meslek arkadaşları bize gösterir. 1939 yılında DTCF arkeoloji
profesör vekilliğine, daha sonra profesörlüğüne tayin edilmiş. 1943'te Ankara Arkeoloji
Etnografya Müzesi müdürlüğüne getirilmiştir. Aynı yıl Ankara İlahiyat Fakültesi'nde İslâm
sanatları tarihi bölümünü kurar ve Devlet Tiyatroları Edebi Heyet başkanlığına getirilir.
Remzi Oğuz Bey'in bu ciltte topladığımız yazılarında, hem arkeoloji alanında yaptığı kazılar ve
çalışmaları bir arada görüyor hem de bir sanat tarihi uzmanının dikkati ile yazdığı Türk sanatına ait yazılarla dönemine tuttuğu ışığa şahit oluyoruz.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat