Türk edebiyatı, Cumhuriyet Dönemi'nde ''Yenileşme'' veya ''Batılılaşma'' diye adlandırılan sürecin etkileriyle iç içe yolculuğunu sürdürür. Bu sürecin başlangıcındaki ''medeniyet krizi''nin doğurduğu sonuçlar, en yerleşik edebi ifade vasıtası şiirde yankısını daima bulur. Yerleşik şiir kültürüne, yeni veya Batılı anlayış bir çatışma zemini getirir. Söz konusu zemin Türk şiirinin kendi geleneğiyle ilişkisini her dönem için canlı tutmakla kalmamış, onu varlık ifadesi olarak da öne çıkartmıştır. İdeal bir gelenek arayışı veya gelenekle bağların tümüyle kesildiği iddiaları çatışmanın temelidir. Dolayısıyla algılara göre belirlenmiş duruş noktaları, gelenek konusunu çok karışık bir duruma sokmuştur. Türk Şiirinde Gelenek adlı bu çalışmanın söz konusu karışıklığı bir nebze de olsa gidereceğini umuyoruz.
Türk edebiyatı, Cumhuriyet Dönemi'nde ''Yenileşme'' veya ''Batılılaşma'' diye adlandırılan sürecin etkileriyle iç içe yolculuğunu sürdürür. Bu sürecin başlangıcındaki ''medeniyet krizi''nin doğurduğu sonuçlar, en yerleşik edebi ifade vasıtası şiirde yankısını daima bulur. Yerleşik şiir kültürüne, yeni veya Batılı anlayış bir çatışma zemini getirir. Söz konusu zemin Türk şiirinin kendi geleneğiyle ilişkisini her dönem için canlı tutmakla kalmamış, onu varlık ifadesi olarak da öne çıkartmıştır. İdeal bir gelenek arayışı veya gelenekle bağların tümüyle kesildiği iddiaları çatışmanın temelidir. Dolayısıyla algılara göre belirlenmiş duruş noktaları, gelenek konusunu çok karışık bir duruma sokmuştur. Türk Şiirinde Gelenek adlı bu çalışmanın söz konusu karışıklığı bir nebze de olsa gidereceğini umuyoruz.