Türk vergi hukukundaki mahremiyete ilişkin düzenlemeler, mükelleflere vergi idaresinde bulunan gizli bilgilerinin başkalarıyla paylaşılmayacağı ve kullanılmayacağı yönünde güvence sağlamaktadır. Son yıllarda, bilgi teknolojilerindeki ve kişisel verilerin korunması konusundaki gelişmeler ise her alanda olduğu gibi vergilendirme alanında da mahremiyetin önemini artırmıştır. Günümüzde mükellef hakları konusundaki gelişmeler de araştırmacıların ilgisini özellikle mükelleflerin hukukunu ele alan çalışmalara çekmektedir. Bu çalışmalar, hem idarenin mükelleflere yönelik yaklaşımını olumlu etkilemesi, hem de mükelleflerin kendi haklarına olan farkındalığını artırması açısından önemlidir.
Bu anlamda, vergilendirme alanındaki mahremiyete "hak" olarak yapılacak vurgu, mükellefin mahremiyet algısını değiştirmek bakımından da önemli olacaktır. Böyle hak temelli bir yaklaşım, mükelleflerin idareyi ve ilgili görevlileri sorgulama ve haklarını arama konusuna katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla bu çalışma genel çerçevede, mükelleflerdeki mahremiyet hakkı bilincine katkı sağlamak için hazırlanmıştır. Daha özelde ise çalışmamız, vergilendirme alanındaki mahremiyet hakkının kapsam ve sınırları ile bu konudaki hukuki düzenlemeleri değerlendirmeyi ve tespit edilen eksik ve sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır.
Türk vergi hukukundaki mahremiyete ilişkin düzenlemeler, mükelleflere vergi idaresinde bulunan gizli bilgilerinin başkalarıyla paylaşılmayacağı ve kullanılmayacağı yönünde güvence sağlamaktadır. Son yıllarda, bilgi teknolojilerindeki ve kişisel verilerin korunması konusundaki gelişmeler ise her alanda olduğu gibi vergilendirme alanında da mahremiyetin önemini artırmıştır. Günümüzde mükellef hakları konusundaki gelişmeler de araştırmacıların ilgisini özellikle mükelleflerin hukukunu ele alan çalışmalara çekmektedir. Bu çalışmalar, hem idarenin mükelleflere yönelik yaklaşımını olumlu etkilemesi, hem de mükelleflerin kendi haklarına olan farkındalığını artırması açısından önemlidir.
Bu anlamda, vergilendirme alanındaki mahremiyete "hak" olarak yapılacak vurgu, mükellefin mahremiyet algısını değiştirmek bakımından da önemli olacaktır. Böyle hak temelli bir yaklaşım, mükelleflerin idareyi ve ilgili görevlileri sorgulama ve haklarını arama konusuna katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla bu çalışma genel çerçevede, mükelleflerdeki mahremiyet hakkı bilincine katkı sağlamak için hazırlanmıştır. Daha özelde ise çalışmamız, vergilendirme alanındaki mahremiyet hakkının kapsam ve sınırları ile bu konudaki hukuki düzenlemeleri değerlendirmeyi ve tespit edilen eksik ve sorunlara yönelik çözüm önerileri sunmayı amaçlamaktadır.