ürkçe bilmek, hiç kuşkusuz dil bilgisi yordamının ötesinde bir anlama çabasını gerektirir. Dilin derinliklerinde yaşayan anlam dünyası, tüketilmesi mümkün olmayan söz varlığıyla yaşamayı sürdürür. Fakat o dilde konuşan, okuyan ve yazanların konuya özgün bir farkındalıkla yaklaşmaları gerekmektedir. Sözünü ettiğimiz dikkatin kazanılması, dilde yaşayan kadim ontolojinin anlaşılmasıyla elde edilebilecektir.
Bu kitabı ortaya çıkaran denemeler, bir ayağını özgün varlık kavrayışında tutarken bir ayağıyla da yeni ufukları taramaya çalışır.
ürkçe bilmek, hiç kuşkusuz dil bilgisi yordamının ötesinde bir anlama çabasını gerektirir. Dilin derinliklerinde yaşayan anlam dünyası, tüketilmesi mümkün olmayan söz varlığıyla yaşamayı sürdürür. Fakat o dilde konuşan, okuyan ve yazanların konuya özgün bir farkındalıkla yaklaşmaları gerekmektedir. Sözünü ettiğimiz dikkatin kazanılması, dilde yaşayan kadim ontolojinin anlaşılmasıyla elde edilebilecektir.
Bu kitabı ortaya çıkaran denemeler, bir ayağını özgün varlık kavrayışında tutarken bir ayağıyla da yeni ufukları taramaya çalışır.