Endülüs'ün müslümanlardan temizlenmesi "Rekonquista" (geri alma, yeniden fetih) olarak adlandırılıyor... Türklerin/müslümanların Balkanlar'dan ve Anadolu'dan çıkarılması ise aynı çerçevede "Şark meselesi" olarak tanımlanıyor. Fransız tarihçi Albert Sorel, "Ne zaman ki Türkler Avrupa'ya ayak bastı,Şark meselesi başladı..." diyerek 19. yüzyılın sonunda Avrupa zihnini açıkça ortaya koyuyor:Avrupa için "Garp meselesi" olan Endülüs, "Şark meselesi" var oldukça, Türkiye'nin gündeminden çıkmaz! Bu müzmin "mesele"nin Türkendülüsiye'de, 1990'lar Türkiyesinin siyasî arkaplanı hakkında bilgiler ve yorumlar sıcağı sıcağına yer alıyor. Böylece bu ibretlik dönemin tarihini yazacaklar için belge mahiyetinde bir metin oluşturuluyor.batılıların zihninden silindiğini sanmak safdillik olur. Bosna olayları sırasında bunu bir daha açıkça gördük. "Hilâl operasyonu" alt başlığını taşıyan "Türkendülüsiye" isimli kitabımız 28 Şubat'ın ağır havasının devam ettiği 1998'de yayınlandı. Türkiye'nin içinden Endülüs geçen o günlerde, bizi biz yapan değerlerimiz, tarihimiz, büyük şahsiyetlerimiz yıpratıcı kampanyaların konusu idi.Türkiye, "endülüsleşme" sürecini geride bıraktı mı? Öyle sanıyoruz ki, bu sorunun cevabı kitap okunarak daha doğru şekilde cevaplandırılabilir.
Endülüs'ün müslümanlardan temizlenmesi "Rekonquista" (geri alma, yeniden fetih) olarak adlandırılıyor... Türklerin/müslümanların Balkanlar'dan ve Anadolu'dan çıkarılması ise aynı çerçevede "Şark meselesi" olarak tanımlanıyor. Fransız tarihçi Albert Sorel, "Ne zaman ki Türkler Avrupa'ya ayak bastı,Şark meselesi başladı..." diyerek 19. yüzyılın sonunda Avrupa zihnini açıkça ortaya koyuyor:Avrupa için "Garp meselesi" olan Endülüs, "Şark meselesi" var oldukça, Türkiye'nin gündeminden çıkmaz! Bu müzmin "mesele"nin Türkendülüsiye'de, 1990'lar Türkiyesinin siyasî arkaplanı hakkında bilgiler ve yorumlar sıcağı sıcağına yer alıyor. Böylece bu ibretlik dönemin tarihini yazacaklar için belge mahiyetinde bir metin oluşturuluyor.batılıların zihninden silindiğini sanmak safdillik olur. Bosna olayları sırasında bunu bir daha açıkça gördük. "Hilâl operasyonu" alt başlığını taşıyan "Türkendülüsiye" isimli kitabımız 28 Şubat'ın ağır havasının devam ettiği 1998'de yayınlandı. Türkiye'nin içinden Endülüs geçen o günlerde, bizi biz yapan değerlerimiz, tarihimiz, büyük şahsiyetlerimiz yıpratıcı kampanyaların konusu idi.Türkiye, "endülüsleşme" sürecini geride bıraktı mı? Öyle sanıyoruz ki, bu sorunun cevabı kitap okunarak daha doğru şekilde cevaplandırılabilir.