Mahmud Hoca Behbudî, 20. yüzyılın başlarında Türkistan’daki sosyopolitik hareketin en büyük figürü olarak ortaya çıkmıştır. Özbek kültürünün yeniden şekillendiricisi olarak bağımsız bir cumhuriyet fikrinin savunucusu, yeni bir okul fikrinin teorisyeni ve uygulayıcısı olmaya çalışmıştır. Ayrıca ortaya koyduğu eserlerle Özbek dramını başlatan gazeteci ve Türkistanlı Ceditci olarak tanınmıştır. O, Ceditçilerin lideri ve Türkistan Milli Muhtariyeti’nin kurucularından biridir.
“Türkistan’ın eğitimine destek olan yoldaşlarım ve oğullarım! Ben zindanda olmama rağmen sizi unutmayıp bir vasiyet bırakıyorum: Sevgili arkadaşlarım sözlerimi iyice dinleyin. Eğitim için çalışan öğretmenlerin başlarını okşayın eğitime yardım edin, ortadaki bölünmeyi kaldırın, Türkistanlı çocukları bilgisiz bırakmayın. Ne yaparsanız yapın, birlikte yapın, herkese özgürlüğün yolunu gösterin. Buhara yoluna hızlıca çıkın, özgürlüğe ulaşmaya çalışın. Kendinizi zalim beylerden koruyun. Buhara topraklarında eğitimi yayın. Özgürlük ve halkın mutluluğu için bir fedakârlık olarak hayatınıza ihtiyaç duyulursa ölümü de sevinçle karşılayın. (Behbudî’nin ölümünden önceki son sözleri).
Mahmud Hoca Behbudî, 20. yüzyılın başlarında Türkistan’daki sosyopolitik hareketin en büyük figürü olarak ortaya çıkmıştır. Özbek kültürünün yeniden şekillendiricisi olarak bağımsız bir cumhuriyet fikrinin savunucusu, yeni bir okul fikrinin teorisyeni ve uygulayıcısı olmaya çalışmıştır. Ayrıca ortaya koyduğu eserlerle Özbek dramını başlatan gazeteci ve Türkistanlı Ceditci olarak tanınmıştır. O, Ceditçilerin lideri ve Türkistan Milli Muhtariyeti’nin kurucularından biridir.
“Türkistan’ın eğitimine destek olan yoldaşlarım ve oğullarım! Ben zindanda olmama rağmen sizi unutmayıp bir vasiyet bırakıyorum: Sevgili arkadaşlarım sözlerimi iyice dinleyin. Eğitim için çalışan öğretmenlerin başlarını okşayın eğitime yardım edin, ortadaki bölünmeyi kaldırın, Türkistanlı çocukları bilgisiz bırakmayın. Ne yaparsanız yapın, birlikte yapın, herkese özgürlüğün yolunu gösterin. Buhara yoluna hızlıca çıkın, özgürlüğe ulaşmaya çalışın. Kendinizi zalim beylerden koruyun. Buhara topraklarında eğitimi yayın. Özgürlük ve halkın mutluluğu için bir fedakârlık olarak hayatınıza ihtiyaç duyulursa ölümü de sevinçle karşılayın. (Behbudî’nin ölümünden önceki son sözleri).