Devletler, teşkilatlı kurumlardır. Bu teşkilatlar neticesinde belirli görevleri, bu görevleri yapmak için yetiştirilmiş olan ve bu işe ehil olan kimselere vermektedir. Bir işi yapan kimseye o işin özel ismi yani unvanı verilmektedir. Unvanların yapısını, bulunulan coğrafya, hâkim olunan millet, din ve kültür etkilemektedir. Örneğin Türk İslam devletleri’nde, atlardan ve devletin resmi ahırlarından sorumlu olan görevliye Emir-i Ahur unvanı verilirken Türk Moğol Devleti’nde bu unvan Ahtacı olarak kayıtlara geçmektedir. Unvanlar, sadece belirli bir işin yapımını göstermek için değil aynı zamanda, manevi olarak da kullanılmaktadır. Saygı ve şeref unvanları bir toplumda, buna sahip olan bir kişi için, hürmet sebebi olmaktadır. Unvanlar, devletlerin hükümdarlarında da kendilerini göstermektedirler. İslam sonrası dönemde, özellikle halife tarafından verilen dini unvanlar hükümdarların Devleti’nde meşruiyetlerinin bir simgesi ve temsili olmaktadır.
Devletler, teşkilatlı kurumlardır. Bu teşkilatlar neticesinde belirli görevleri, bu görevleri yapmak için yetiştirilmiş olan ve bu işe ehil olan kimselere vermektedir. Bir işi yapan kimseye o işin özel ismi yani unvanı verilmektedir. Unvanların yapısını, bulunulan coğrafya, hâkim olunan millet, din ve kültür etkilemektedir. Örneğin Türk İslam devletleri’nde, atlardan ve devletin resmi ahırlarından sorumlu olan görevliye Emir-i Ahur unvanı verilirken Türk Moğol Devleti’nde bu unvan Ahtacı olarak kayıtlara geçmektedir. Unvanlar, sadece belirli bir işin yapımını göstermek için değil aynı zamanda, manevi olarak da kullanılmaktadır. Saygı ve şeref unvanları bir toplumda, buna sahip olan bir kişi için, hürmet sebebi olmaktadır. Unvanlar, devletlerin hükümdarlarında da kendilerini göstermektedirler. İslam sonrası dönemde, özellikle halife tarafından verilen dini unvanlar hükümdarların Devleti’nde meşruiyetlerinin bir simgesi ve temsili olmaktadır.