Cumhuriyet sonrası resmi ideolojinin demokrasiye alternatif sunulması, demokratik ve sivil düşünceyi militarist anlayışın gölgesinde bırakmıştır. Ayrıca askeri ve sivil bürokrasinin siyaset üzerindeki manipülatif rolü demokrasinin gelişmesini engellemiştir. Türkiye'de sivil toplum düşüncesi ve kuruluşları: söz konusu kuruluşlara üye sayısının yetersiz oluşu demokratik düşüncenin gelişmesinin önündeki engellerden biridir. Ayrıca toplumu homojenleştirme projesi; sivil itaatsizliğin doğmasına neden olmuştur. Ülkede yaşanan sosyal hareketliliğin önemli nedenlerinden birinin bu anlayıştan kaynaklandığı söylenebilir. Ulusların ideolojik kimlik ile anılması demokratik toplumlarda kabul görmeyen bir yaklaşım tarzıdır. İdeolojik uluslarda bireyin hak ve hukuku sürekli zedelenmiştir.
Cumhuriyet sonrası resmi ideolojinin demokrasiye alternatif sunulması, demokratik ve sivil düşünceyi militarist anlayışın gölgesinde bırakmıştır. Ayrıca askeri ve sivil bürokrasinin siyaset üzerindeki manipülatif rolü demokrasinin gelişmesini engellemiştir. Türkiye'de sivil toplum düşüncesi ve kuruluşları: söz konusu kuruluşlara üye sayısının yetersiz oluşu demokratik düşüncenin gelişmesinin önündeki engellerden biridir. Ayrıca toplumu homojenleştirme projesi; sivil itaatsizliğin doğmasına neden olmuştur. Ülkede yaşanan sosyal hareketliliğin önemli nedenlerinden birinin bu anlayıştan kaynaklandığı söylenebilir. Ulusların ideolojik kimlik ile anılması demokratik toplumlarda kabul görmeyen bir yaklaşım tarzıdır. İdeolojik uluslarda bireyin hak ve hukuku sürekli zedelenmiştir.