Gençliğin dinamizmi, her zaman siyasal bir aktör olmasındaki en önemli etken sayılagelmiştir. 19. yüzyılda Osmanlı toplumunu modernleştirme girişimlerinin de, Cumhuriyet’in inşa döneminin de en gözde siyasal aktörlerinden birisi kabul edilmiştir. 1980’e kadar da bir toplumsal aktör olarak gençlik, kendisine yüklenen sorumluluğun, onun için tarif edilen ve "kurtarma"dan "koruma"ya uzanan tarihsel rolünün çerçevesinde, verili bir durumun tamamlayıcısıdır. Yaratılan "gençlik miti", 1980 sonrası dönemde yeni neslin zaaflarını, tarihsel ve toplumsal sorumluluktan ne kadar uzak olduğunun tarifinde devreye sokulmuştur. Demet Lüküslü Türkiye’de "Gençlik Miti"nde, yaratılan mitlerin gölgesinde, askerî darbe ve yeni bir iktisadi düzen döneminde yetişmiş gençlerin, kendilerini, toplumu ve dünyayı nasıl gördüğünü hesaba katarak kapsamlı bir tartışmayı devreye sokuyor. Türkiye’deki 1980 sonrası gençliğini, yeni bir mit yaratmadan ya da küçümsemeden tartışmaya özen gösteriyor.
Gençliğin dinamizmi, her zaman siyasal bir aktör olmasındaki en önemli etken sayılagelmiştir. 19. yüzyılda Osmanlı toplumunu modernleştirme girişimlerinin de, Cumhuriyet’in inşa döneminin de en gözde siyasal aktörlerinden birisi kabul edilmiştir. 1980’e kadar da bir toplumsal aktör olarak gençlik, kendisine yüklenen sorumluluğun, onun için tarif edilen ve "kurtarma"dan "koruma"ya uzanan tarihsel rolünün çerçevesinde, verili bir durumun tamamlayıcısıdır. Yaratılan "gençlik miti", 1980 sonrası dönemde yeni neslin zaaflarını, tarihsel ve toplumsal sorumluluktan ne kadar uzak olduğunun tarifinde devreye sokulmuştur. Demet Lüküslü Türkiye’de "Gençlik Miti"nde, yaratılan mitlerin gölgesinde, askerî darbe ve yeni bir iktisadi düzen döneminde yetişmiş gençlerin, kendilerini, toplumu ve dünyayı nasıl gördüğünü hesaba katarak kapsamlı bir tartışmayı devreye sokuyor. Türkiye’deki 1980 sonrası gençliğini, yeni bir mit yaratmadan ya da küçümsemeden tartışmaya özen gösteriyor.