Türkiye’de Kentsel Dönüşüm kitabı 2000 sonrasında hem teorik hem de pratik olarak Türkiye’nin gündeminde geçmişe göre daha yoğun bir şekilde yer alan kentsel dönüşümü, çok yönlü bir şekilde ele almaktadır. Özellikle 6 Şubat 2023 yılında meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerle birlikte, kentsel dönüşüm sadece bir estetik, inşa ve ekonomik bir tartışma olmanın ötesinde doğrudan insanların canlarını ilgilendiren bir varlık sorunu olarak güçlü mesajlarla karşımıza çıkmıştır.
Çalışmada kentsel dönüşümle ilgili temel tanım ve yaklaşımlar ele alınmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda mekân ve mekânsal adalet, Türkiye’de yapılan doktora tezlerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının değerlendirilmesi, kentsel dönüşüm ve afet, kentsel dönüşüm planlamasında çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi dezavantajlı gruplar; toplumsal ve kentin dönüşümünün edebiyata yansımaları, tarihi kentler ve sit alan çalışmaları, kent hizmetlerine erişilebilirlik, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik ekseninde kentsel dönüşüm gibi konular, alanında uzman araştırmacılar tarafından kentsel dönüşüm merkeze alınarak örnek uygulamalarla incelenmiştir.
Çok disiplinli bir alan olan kentsel dönüşüm konusu pek çok konuyu bünyesinde barındırması dolayısıyla akademisyenlerden merkezi ve yerel politika yapıcılarına kadar ilgili kurum ve kişilere önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Türkiye’de Kentsel Dönüşüm kitabının genelde kent sosyolojisi, özelde ise kentsel dönüşüm alanında bir boşluğu doldurmasını, çözüm eksenli yeni çalışmalara ve tartışmalara kapı aralamasını diliyoruz.
Türkiye’de Kentsel Dönüşüm kitabı 2000 sonrasında hem teorik hem de pratik olarak Türkiye’nin gündeminde geçmişe göre daha yoğun bir şekilde yer alan kentsel dönüşümü, çok yönlü bir şekilde ele almaktadır. Özellikle 6 Şubat 2023 yılında meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerle birlikte, kentsel dönüşüm sadece bir estetik, inşa ve ekonomik bir tartışma olmanın ötesinde doğrudan insanların canlarını ilgilendiren bir varlık sorunu olarak güçlü mesajlarla karşımıza çıkmıştır.
Çalışmada kentsel dönüşümle ilgili temel tanım ve yaklaşımlar ele alınmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda mekân ve mekânsal adalet, Türkiye’de yapılan doktora tezlerinde kentsel dönüşüm çalışmalarının değerlendirilmesi, kentsel dönüşüm ve afet, kentsel dönüşüm planlamasında çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi dezavantajlı gruplar; toplumsal ve kentin dönüşümünün edebiyata yansımaları, tarihi kentler ve sit alan çalışmaları, kent hizmetlerine erişilebilirlik, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik ekseninde kentsel dönüşüm gibi konular, alanında uzman araştırmacılar tarafından kentsel dönüşüm merkeze alınarak örnek uygulamalarla incelenmiştir.
Çok disiplinli bir alan olan kentsel dönüşüm konusu pek çok konuyu bünyesinde barındırması dolayısıyla akademisyenlerden merkezi ve yerel politika yapıcılarına kadar ilgili kurum ve kişilere önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.
Türkiye’de Kentsel Dönüşüm kitabının genelde kent sosyolojisi, özelde ise kentsel dönüşüm alanında bir boşluğu doldurmasını, çözüm eksenli yeni çalışmalara ve tartışmalara kapı aralamasını diliyoruz.